OSMANLI SARAYI’NA YAPILMIŞ “ÇİN” PORSELEN ÇİFT ZEMZEMLİK

"Sultan II.Abdülhamid Han Tuğralı"

18.Yüzyıl başı. Çin. Qing Hanedanı, Kangxi (1662-1722) dönemi. Çift. Bleu poudré, Osmanlı Sarayı için özel olarak tasarlanılarak imal edilmiş. “Hilal” formlu ağız yapısına sahip porselen (monokrom) gövdeleri platform kaideli ve damla formunda. Altın yaldız ile kafes üslubu floral tezyinatlı. Sultan II.Abdülhamid Han (1876-1909) tuğralı, sah ve çeşnili (19.Yüzyıl) Osmanlı Sarayı’nda eklenen gümüş parçalar “Rumî” üslubunda tezyinatlı, orijinal zincirli. Osmanlı Sarayı Yüksek Erkânı’nın estetik ve zevk anlayışını en güzel yansıtan örneklerden, ele geçmesi zor yüksek kıymette koleksiyonluk şaheserlerdir.

Provenans: NY Elizabeth / Beverly Hills, ABD
Christie’s, London / 27.04.2017 Art of the Islamic World, Lot: 172

Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ

Referans: Eserin damgası "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 47.sayfasında yer almaktadır.

Yükseklik: 33.5 cm. (her biri.)

Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Marko Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini “fağfuri” tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonu’dur. Osmanlı Sarayları’nda ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.