19.Yüzyıl. Osmanlı, Kafkas. Çakmaklı tip. Hicri 1272 tarihli. Mekanizması “Amel-i Ali” usta damgalı, tezyinatı “Amel-i Ömer” sanatçı imzalı. Eslah-ı Ramiye sınıfına giren eser estetik boyutta ve Sultani özelliklerde imal edilmiş. Mekanizması altın kakma, gövdesi gümüş giydirme. Savat tekniği ile “Rûmi” üslubunda stilize dekorlu. Mors dişi dipçiği iri topuz formunda, askı kancalı. Fevkalade kondisyonda. Benzer örnekleri müze koleksiyonlarında yer alan ele geçmesi zor koleksiyonluk eserdir.
Uzunluk: 37 cm.
Ağırlık: 579 gr.
Osmanlı Devleti gerek eski Türk devletlerinden gelen askeri tecrübe ve teçhizat anlayışı gerek askeri teknolojilerin takibi ve gerekse bu teknolojilerin üretimi konusunda dengeyi çok iyi korumuş ve çağın gereksinimlerine ayak uydurmuştur. Askerliğe doğuştan yatkın olan Türklerde silah işlevselliğinin yanında estetiğiyle de ilgi konusudur. Osmanlı silahları biçimlerinin ve üstün niteliklerinin yanı sıra süslemeleriyle de sanat eseri niteliği taşır ve Osmanlı maden, tezhip, kuyumculuk, hat sanatlarının ortak ürünü niteliğindedir. Zengin ve çeşitli içeriğe sahip olan Osmanlı da kullanılan silahları; vurucu silahlar (eslah-i darbe), delici silahlar (eslah-i nafize), kesici silahlar (eslah-i cariha) ve atıcı silahlar (eslah-i ramiye) olarak dört ana bölüme ayırabiliriz. Küçük bir beylikten bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin büyümesinde en büyük faktörlerden birisi de kullanmış oldukları silahlar ve silah teknolojilerini iyi takip etmeleri etkili olmuştur. Osmanlılar silahlar konusunda kısa zamanda büyük gelişmelere meç atmışlar ve bu gelişmeleri kısa sürede dünyanın pek çok ülkesine ulaştırmışlardır.