19.Yüzyıl başı. Osmanlı İmparatorluğunun üst düzey yaşamı içinde oldukça popüler olan Bohem Cam Sanatı’nın billur renkte ve kallavi ebatlarda şişkin gövdeli, şişkin bombe kapaklı ve altı geniş tabaklı olarak tasarlanmış ihtişamlı örneği. Klasik Bohem üslubunda derin kesme tekniği ile Osmanlı zevkine uygun olarak stilize geometrik tezyinatlı. Kapağı zengin altın vermeyli bronz tutamağa sahip. Eser, şüphesiz Avrupa’da Osmanlı pazarı için Türk beğenisine uygun olarak yapılan ve “Türk Camı” diye adlandırılan ürünlerin ve Osmanlı İmparatorluğu’nun camcılık girişimlerinde oldukça önemli izler bırakmış olan Bohemya Cam Sanatı’nın ihtişamlı görselliği ile dikkat çeken ve takım olarak nadir tesadüf edilen koleksiyonluk örneğidir.
Tabak Çap: 20 cm.
Bonbonniere Ölçüsü: 18 x 21 cm.
Bohemya Camcılığı, 17.Yüzyılda Avrupa’da gerçek bir sanat haline gelse de 18.Yüzyıl başlarında öylesine boyutlara ulaşmıştır ki çok sayıda sanatçı, ressam, gravür ve cam ustasının varlığı ile Hindistan’dan Güney Amerika’ya kadar hemen her yere ihraç edilmeye başlanmıştır. Belgelere göre o dönem İzmir ile Avrupa’nın 12 büyük şehriyle, limanında 38 adet “Bohemya Evi” açılmıştır. Kısacası, Bohemya’lı camcılar dünyayı değişik bir ürün kimliğiyle, “camla” fethetmişlerdir. Bohemya akımı 1820’lerden sonra hızla ilerleyerek Fransa, İngiltere ve Almanya’daki cam ustalarını da etkilemiştir. Bu sebeple Bohem cam eserlerin bazen Bohemya, Fransa veya Venedik kökenli mi olduğu tartışmalıdır. Bohemya camları, olağanüstü tekniği nedeniyle pazar olarak Osmanlı Sarayı gibi daima en üst düzeydeki kesime hitap etmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun üst düzey yaşamı içinde oldukça popüler olan ve Türk beğenisine uygun olarak yapılan üretimler ise “Türk Camı” diye adlandırılmıştır. 1850’li yıllarda inşaatı tamamlanmış olan Dolmabahçe Sarayı’nda, Topkapı Sarayı’nda ve diğer Osmanlı Saray Koleksiyonları’nda ciddi miktarda Bohem Camı bulunmaktadır.