“Zeus & Juna”
19.Yüzyıl. Avusturya. Viyana imalat damgalı (mavi sepet damga). Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 105.sayfasında yer almaktadır. Merkezi mitolojik kompozisyona sahip “Zeus” ve eşi “Juno” tasvirli, mavi mine bir su yolu ile çevrili, Rokoko üslubu yoğun altın yaldız stilize floral dekorlu, altın konturlu. Çift kulplu. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı Sarayı ve çevresine döneminde Meissen ile birlikte en fazla sipariş edilen yüksek kıymetteki porselenlerden. Nadir koleksiyonluk eserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 25 x 34 cm.
Avrupa’da porselen sanayi 18.Yüzyıl ile beraber başlar. Gerçi bu zamana kadar çok yüksek kalitede fayans imal edilmiş ise de kaolin porseleni tabir edilen sert kaya porseleni imali ancak 1709 tarihinde başlamıştır. Bu fabrikalarda Osmanlı pazarı için imal edilen porselen çeşitlerinin Türk’ün asil zevkine göre yapılması, Türk desenlerinin Avrupa’da yayılmasında mühim rolü olduğunun işaretidir. Şarkta resmin şiddetle günah sayıldığı bu devirlerde en iyi alıcı olması dolayısı ile Türkiye Saks ve Viyana fabrikaları işleri üzerinde mühim tesirler yapmış, fabrika tezgâhlarında şark imalatı için hususi teşkilatlar vücuda getirip, canlı şekillerin tasvirleri yerine rengârenk çiçek demetlerinin, gül destelerinin bin bir güzelliklerini yalnız Türkiye için nakşetmişlerdir. Topkapı Sarayı Müzesi ile diğer müzelerdeki büyük koleksiyonlarda hayretle seyrettiğimiz Avrupa porselenleri arasındaki Türkiye için hazırlanmış eserleri üzerlerindeki tezyinattan tanımaktayız. Saksunya Kralı Frederick Auguste tarafından Dresden’de kurulan fabrikada 1710 tarihinde oldukça mükemmel bir halde yapılmağa başlanan porselencilik ile Viyana’da yapılan porselen imali, mamulatı itibariyle aynı denecek kadar kalite ve görsel benzerliğe haiz olduğundan bizde Saksunya ya da SAX denince bu iki fabrikanın porselenleri birden hatıra gelir. Bu fabrikalar Türkiye için on dokuzuncu asır sonlarına kadar bu şekilde hususi ihracat yapmışlardır. Yalnız bu işlerin harcı âlem bir meta değil lüks eşyası olarak o zamanda dahi birkaç altın liradan aşağı tedarik edilmediğini unutmamak lazımdır.