OSMANLI 19.YÜZYIL “HIDİV” VÂLİDE PAŞA PRENSES EMİNE’YE AİT PORSELEN FİNCAN
19.Yüzyıl. Osmanlı. Hıdiv. Vâlide Paşa Prenses Emine’ye ait. Estetik ve zarif tasarıma sahip porselen zarf fincanının merkezinde üst düzey fırça kalitesinde tatbik edilmiş “Hıdiv Saltanat Arması” ve “Emine” ibaresi yer almakta. Altın yaldız bezemeli ve altın yaldız konturlu. Prenses Emine, “Prens İlhami Paşa”nın kızı, “Hıdiv İsmail Paşa”nın gelini, “Tevfik Paşa”nın eşi ve “Abbas Hilmi Paşa”nın annesidir. İstanbul Bebek’teki Hıdiva Sarayı / Vâlide-i Hıdiv Yalısı’nın da (günümüzdeki Mısır Konsolosluğu) sahibi olan Prenses Emine (Emine Necibe Hanım) Valide Paşa olarak anılırdı. Kavalalılar Hanedanı’nın tarihteki en asil, en zengin ve en saygı duyulan hanım üyesiydi. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı Hıdivi’nin yüksek zevkini gözler önüne seren, sahibi açısından büyük önem arz eden, ele geçmez gerçek koleksiyonluk eserdir.
Ölçüler: 4 x 5.5 cm.
Kavalalılar Hanedanı, 1805-1953 yılları arasında Mısır'ı yöneten Türk ailesidir. Sultan III.Selim Han’ın vezirlik rütbesiyle Mısır valisi tayin ettiği Mehmet Ali Paşa tarafından kurulmuştur. Hanedanın başına 1863’te geçen Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın torunu İsmail Paşa 1867 yılında Sultan Abdülaziz tarafından, Büyük Fuad Paşa'nın isteği üzerine Hıdiv ünvanını almıştır. Hıdiv, Sultan Abdülaziz zamanında Mısır valilerine verilen ünvandır. Mısır valileri, sadaret pâyesine haiz oldukları için bu ünvan verilmiştir.
Hıdiv ünvanı, Sultan Abdülaziz zamanında Mısır valilerine verilen ünvandır. Sadrazam hakkında da, hürmet ifadesi olarak kullanılırdı. Hıdiv; Arapça'da büyük vezir, baş vezir, hakim demektir. Mısır valileri, sadaret pâyesini haiz oldukları için, bu unvan verilmiştir. Mısır Hıdivleri protokolde şeyhülislam ve sadrazam ile aynı derecede idi. Aynı toplantıda bulundukları zaman sadrazam ve şeyhülislamdan sonra hıdiv yer alırdı. Hıdiv ünvanı ilk olarak 8 Haziran 1867 yılında Sultan Abdülaziz tarafından, Büyük Fuad Paşa'nın isteği üzerine Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın torunu İsmail Paşa'ya verilmiştir. Mısır vâlileri, İsmâil Paşanın Sultan Abdülazîz Handan aldığı fermâna dayanarak, 1914'e kadar bu ünvânı taşıdılar. Mısır hıdivleri; İsmâil Paşa ile oğlu Tevfik Paşa ve torunu İkinci Abbâs Hilmi Paşa olmak üzere üç kişidir. Hıdiv ünvanı İngilizler tarafından, 19 Aralık 1914 yılında Osmanlılar'dan Mısır'ı almaları sonucunda kaldırılmıştır.
SAX MEISSEN 18.YÜZYIL KONT MARCOLINI DÖNEMİ “SARAY İŞİ” PORSELEN TAKIM
18.Yüzyıl. Kont Camillo Marcolini (1774-1815) dönemi, Meissen imalat damgalı. (Çifte Meç) Eserlerin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 89’da mevcuttur. Osmanlı Sarayı için alışılmışın dışında, üst düzey sanat kalitesine sahip şekilde özel olarak tasarlanılarak imal edilmiş. Krokodil desenli 6 parçalık şaheser takım 1 kapaklı kallavi ebatlarda sahleplik, 1 kapaklı çift kulplu sunumluk, 2 kapaklı iri boy bonbonière ve 2 tabaktan oluşmakta. Yoğun altın bezemeli beyaz renk zeminleri krokodil desenli ve stilize floral motifli, realist çiçek toplulukları ile dolgulu madalyonlar ile bezeli, turkuaz su yolları ile çevrili. İç yüzeyleri aynı üslup ve zenginlikte çalışılmış floral kompozisyonlar ile tezyinli. Kapakları dalında realist limon ve çiçek tutamaklı. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı'nın yüksek zevkini gözler önüne seren, benzer örnekleri müze koleksiyonlarında yer alan yüksek kıymette ele geçmez koleksiyonluk eserlerdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Tabak Ölçüsü: 24 cm. (her biri)
Bonbonière Ölçüsü: 14.5 x 14 cm. (her biri)
Sahleplik Ölçüsü: 18.5 x 14.5 cm.
Sunumluk Ölçüsü: 15 x 18.5 cm.
Alman aristokrat Kont Camillo Marcolini 1774-1815 yılları arasında Meissen porselen fabrikasının başına geçmiş ve Meissen Porselenleri’nin eski başarısına ve ününe kavuşmasını sağlamıştır. Özellikle Osmanlı zevkine uygun eserler üreten fabrikanın en önemli alıcıları yine Osmanlı Sarayı ve yakın çevresi ile Osmanlı zenginleri olmuştur. Fakat Napolyon Savaşları’nın patlak vermesiyle bu ihracat dönemi kısa sürmüştür. Sıraltı maviyle birbirine çapraz olarak geçen kılıçlar ve kabzaları arasına koyulan yıldız (Çifte Meç) Marcolini dönemini belirleyen damgalar olmuştur.
OSMANLI 19.YÜZYIL SULTAN II.ABDÜLHAMİD HAN DÖNEMİ “YILDIZ ÇİNİ FABRİKA-İ HÜMÂYÛNU” ÇİFT VAZO
“Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu”
19.Yüzyıl. Osmanlı. Ay-Yıldız imalat damgalı. Hicri 1312 / 14 tarihli. Çift. Sultan II.Abdülhamid Han (1876-1909) dönemi Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu özel üretimlerinden. Eserin damga örneği “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 116’da mevcut olup diğer açıklamalar sayfa 63/69’da yer almaktadır. Sanatçısı tarafından üst düzey fırça kalitesinde çok renk realist peyzaj konulu resim çalışmalı. Yuvarlak düz dipli, yukarıya doğru genişleyen şişkin gövdeli, dar silindirik boyunlu, beyaz hamurlu, beyaz astarlı, şeffaf sırlı ve altın yaldız konturlü. Fevkalade kondisyonda. Benzer örnekleri müze koleksiyonlarında bulunan Türk Porselen Sanatı’nın ele geçmez koleksiyonluk şaheserlerinden.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 26 x 14.5 cm. (her biri)
Türk çini sanatını canlandırmak, yeni bir yön ve hız vermek amacıyla Sultan II. Abdülhamid (1876-1909) tarafından 1891 yılında Yıldız Sarayı bahçesinde Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu kurulmuştur. Hemen üretime başlayan Fabrika, 1894 depreminde zarar görmüş, aynı yıl İtalyan Mimar Raimondo d’Aronco’ya adeta yeniden yaptırılmıştır. Sultan II. Abdülhamid’in sanata olan ilgisi, Batı ülkelerini görüp yeni teknolojilerin ülkeye getirilme isteği, Anadolu'da yüzyıllar boyunca geliştirilmiş olan çini ve seramik sanatının yeniden canlandırılması düşüncesi, bu Fabrika’nın yapımında etkili olmuştur. Fabrika’nın kuruluşunda gerekli olan ileri teknoloji, her türlü malzeme ve kalıp, Fransa'daki Sèvres ve Limoges fabrikalarından getirilmiştir. Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu’nda üretilen eserlerin tümünde, fabrika’nın orijinal amblemi olan ay-yıldız damgası yer almaktadır. Damganın hemen altında, eserin hangi yılda üretildiği yazılıdır. Hereke Fabrikası gibi bir imparatorluk fabrikası olan Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu’nda üretilen porselenler, öncelikli olarak son dönem saray, köşk ve kasırların dekorasyonunda kullanılmış ve armağan olarak yabancı hanedanlara sunulmuştur. Fabrikada birçok yerli ve yabancı sanatçı çalışmıştır. Bu sanatçıların en önemlilerinden biri olan Halid Naci, padişah tarafından yetiştirilmek üzere Sèvres Porselen Fabrikası'na gönderilmiştir. Fabrikanın kurulduğu ilk yıllarda üretilen eserler, form ve bezeme açısından Fransız porselenlerinin etkisindedir. Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu’ndaki üretim, 1909 yılında, Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle durdurulmuştur. Bu dönemde Müze-i Hümâyûn Müdürlüğü'ne bağlanan fabrikanın yeniden üretime geçmesi için Müze-i Hümâyûn’un müdürü olan Osman Hamdi Bey girişimlerde bulunmuştur. 1910 yılında Osman Hamdi Bey'in ölümüyle Halil Edhem Bey, Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu'nu yeniden çalıştırma hazırlıklarına başlar ve 1911 yılında fabrikada yeniden üretime geçilir.
ÇİN 17.YÜZYIL MİNG HANEDANI “WANLİ DÖNEMİ” SARAY İŞİ BLEU-BLANC (KRAAK) PORSELEN ŞİŞE
Çin. 17.Yüzyıl başı. Ming Hanedanı, Wanli (1573-1619) dönemi. Osmanlı Sarayı için üretilmiş. Topkapı Sarayı Ehl-i Hiref Atölyeleri “Cemaat-i Kazganyân-ı Hâssa” sanatkarları tarafından eklenmiş kubbesel bronz vida kapaklı. Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda bu tip maden eklemeler yapılmış 187 adet porselen mevcuttur. Eserin benzer 3 örneği ise müze koleksiyonuna Envanter No 15/2102, Envanter No:15/2338 ve Envanter No:15/4199 ile kayıtlıdır. Geniş halka dipli, şişkin armudi gövdeli ve dar boyunlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı, sıraltına kobalt mavi renkte dikine kartuşlar içerisinde stilize floral ve figüratif motifli. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin benzerleri Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan, saraya yapılmış yüksek kıymette müzelik örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 32.5 x 15 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
ÇİN 18.YÜZYIL OSMANLI SARAYI İÇİN YAPILMIŞ PORSELEN KAPAKLI (BATTAL) SAHAN
18.Yüzyıl. Çin. Osmanlı Sarayı için özel yapım. Sultani özelliklerde ve görülmemiş kallavi ebatlarda, zengin altın bezemeli. Eserin benzer örneği “Topkapı Sarayı” kitabının 396.sayfasında yer almaktadır. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, şeffaf sırlı, sıraltı kobalt renkte. Tüm zemine altın yaldız ile “Ay-Yıldız”lar ve “Kitabe”ler tatbik edilmiş, stilize floral unsurlarla zenginleştirilmiş. 2 parçadan müteşekkil, restoreli. Merkezde “Kelime-i Tevhid”, etrafında “Fatiha Suresi”, madalyonlar halinde tezyin edilmiş kitabeler içerisinde ise “Felâk, Nâs ve İhlâs Sureleri” yazılı. Altın yaldız konturlu. Eserin tıpkı benzerleri Topkapı Sarayı Müzesi ve Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonları’nda yer almaktadır. Osmanlı Sarayı için özel olarak tasarlanılarak imal edilmiş, ele geçmesi zor yüksek kıymette müzelik şaheserdir.
Referans: Eserin benzer örneği 2000 senesinde yayınlanan “Topkapı Sarayı” kitabının 396.sayfasında yer almaktadır.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 27 x 34 cm.
ÇİN 18.YÜZYIL QING HANEDANI “KANGXI DÖNEMİ” SARAY İŞİ FAMILLE-VERTE PORSELEN İBRİK
Çin. 18.Yüzyıl başı. Qing Hanedanı, Kangxi (1662-1722) dönemi. Famille-Verte. Osmanlı Sarayı için üretilmiş. Topkapı Sarayı Ehl-i Hiref Atölyeleri “Cemaat-i Kazganyân-ı Hâssa” sanatkarları tarafından eklenmiş “tombak” kapak tutamağına sahip. Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda bu tip maden eklemeler yapılmış 187 adet porselen mevcuttur, bu açıdan müze koleksiyonu dünyada ilk sırada yer alır. Geniş oval dipli, şişkin basık gövdeli ve boğumlu dar uzun boyunlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı, sıraltına çok renk stilize floral motifli. Yoğun altın yaldız bezemeli. Tombak kapak tutamağı iri yapraklı armut formunda. Tombağı çok iyi durumda. Gövdesinde yer alan madalyonlar badem formunda. Taşıma kulplu ve emzikli. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin benzerleri Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan, saraya yapılmış yüksek kıymette müzelik örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 35.5 x 23 x 14 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
VİYANA 18.YÜZYIL SARAY İŞİ “SAX” PORSELEN VAZO
18.Yüzyıl. Avusturya. Viyana imalat damgalı (mavi sepet damga), Sax. Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 105.sayfasında yer almaktadır. Osmanlı Sarayı ve çevresine döneminde Meissen ile birlikte en fazla sipariş edilen yüksek kıymetteki porselenlerden. Eserin tüm yüzeyi repousse / kabartma stilize meyve ve çiçek kompozisyonları ile dekorlu, yoğun altın yaldız bezemeli. Osmanlı’nın yüksek zevkini gözler önüne seren, ele geçmez koleksiyonluk eserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 26 x 14.5 cm.
Avrupa’da porselen sanayi 18.Yüzyıl ile beraber başlar. Gerçi bu zamana kadar çok yüksek kalitede fayans imal edilmiş ise de kaolin porseleni tabir edilen sert kaya porseleni imali ancak 1709 tarihinde başlamıştır. Bu fabrikalarda Osmanlı pazarı için imal edilen porselen çeşitlerinin Türk’ün asil zevkine göre yapılması, Türk desenlerinin Avrupa’da yayılmasında mühim rolü olduğunun işaretidir. Şarkta resmin şiddetle günah sayıldığı bu devirlerde en iyi alıcı olması dolayısı ile Türkiye Saks ve Viyana fabrikaları işleri üzerinde mühim tesirler yapmış, fabrika tezgâhlarında şark imalatı için hususi teşkilatlar vücuda getirip, canlı şekillerin tasvirleri yerine rengârenk çiçek demetlerinin, gül destelerinin bin bir güzelliklerini yalnız Türkiye için nakşetmişlerdir. Topkapı Sarayı Müzesi ile diğer müzelerdeki büyük koleksiyonlarda hayretle seyrettiğimiz Avrupa porselenleri arasındaki Türkiye için hazırlanmış eserleri üzerlerindeki tezyinattan tanımaktayız. Saksunya Kralı Frederick Auguste tarafından Dresden’de kurulan fabrikada 1710 tarihinde oldukça mükemmel bir halde yapılmağa başlanan porselencilik ile Viyana’da yapılan porselen imali, mamulatı itibariyle aynı denecek kadar kalite ve görsel benzerliğe haiz olduğundan bizde Saksunya ya da SAX denince bu iki fabrikanın porselenleri birden hatıra gelir. Bu fabrikalar Türkiye için on dokuzuncu asır sonlarına kadar bu şekilde hususi ihracat yapmışlardır. Yalnız bu işlerin harcı âlem bir meta değil lüks eşyası olarak o zamanda dahi birkaç altın liradan aşağı tedarik edilmediğini unutmamak lazımdır.
VİYANA 18.YÜZYIL SARAY İŞİ “SAX” PORSELEN TEPSİ
18.Yüzyıl. Avusturya. Viyana imalat damgalı (soğuk sepet damga), Sax. Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 105.sayfasında yer almaktadır. Osmanlı Sarayı ve çevresine döneminde Meissen ile birlikte en fazla sipariş edilen yüksek kıymetteki porselenlerden. Kobalt renkte, krokodil desenli, realist çiçek buketleri ile stilize floral motiflerle dekorlu, yoğun altın yaldız bezemeli. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı’nın yüksek zevkini gözler önüne seren koleksiyonluk şaheserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 34 x 42 cm.
Avrupa’da porselen sanayi 18.Yüzyıl ile beraber başlar. Gerçi bu zamana kadar çok yüksek kalitede fayans imal edilmiş ise de kaolin porseleni tabir edilen sert kaya porseleni imali ancak 1709 tarihinde başlamıştır. Bu fabrikalarda Osmanlı pazarı için imal edilen porselen çeşitlerinin Türk’ün asil zevkine göre yapılması, Türk desenlerinin Avrupa’da yayılmasında mühim rolü olduğunun işaretidir. Şarkta resmin şiddetle günah sayıldığı bu devirlerde en iyi alıcı olması dolayısı ile Türkiye Saks ve Viyana fabrikaları işleri üzerinde mühim tesirler yapmış, fabrika tezgâhlarında şark imalatı için hususi teşkilatlar vücuda getirip, canlı şekillerin tasvirleri yerine rengârenk çiçek demetlerinin, gül destelerinin bin bir güzelliklerini yalnız Türkiye için nakşetmişlerdir. Topkapı Sarayı Müzesi ile diğer müzelerdeki büyük koleksiyonlarda hayretle seyrettiğimiz Avrupa porselenleri arasındaki Türkiye için hazırlanmış eserleri üzerlerindeki tezyinattan tanımaktayız. Saksunya Kralı Frederick Auguste tarafından Dresden’de kurulan fabrikada 1710 tarihinde oldukça mükemmel bir halde yapılmağa başlanan porselencilik ile Viyana’da yapılan porselen imali, mamulatı itibariyle aynı denecek kadar kalite ve görsel benzerliğe haiz olduğundan bizde Saksunya ya da SAX denince bu iki fabrikanın porselenleri birden hatıra gelir. Bu fabrikalar Türkiye için on dokuzuncu asır sonlarına kadar bu şekilde hususi ihracat yapmışlardır. Yalnız bu işlerin harcı âlem bir meta değil lüks eşyası olarak o zamanda dahi birkaç altın liradan aşağı tedarik edilmediğini unutmamak lazımdır.
VİYANA 18.YÜZYIL SARAY İŞİ “SAX” PORSELEN TEPSİ
18.Yüzyıl. Avusturya. Viyana imalat damgalı (mavi sepet damga), Sax. Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 105.sayfasında yer almaktadır. Osmanlı Sarayı ve çevresine döneminde Meissen ile birlikte en fazla sipariş edilen yüksek kıymetteki porselenlerden. Pembe renkte, krokodil desenli, realist çiçek buketleri ile stilize floral motiflerle dekorlu, yoğun altın yaldız bezemeli. Ajurlu yüksek kenarlı. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı’nın yüksek zevkini gözler önüne seren koleksiyonluk şaheserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 34 x 41 cm.
Avrupa’da porselen sanayi 18.Yüzyıl ile beraber başlar. Gerçi bu zamana kadar çok yüksek kalitede fayans imal edilmiş ise de kaolin porseleni tabir edilen sert kaya porseleni imali ancak 1709 tarihinde başlamıştır. Bu fabrikalarda Osmanlı pazarı için imal edilen porselen çeşitlerinin Türk’ün asil zevkine göre yapılması, Türk desenlerinin Avrupa’da yayılmasında mühim rolü olduğunun işaretidir. Şarkta resmin şiddetle günah sayıldığı bu devirlerde en iyi alıcı olması dolayısı ile Türkiye Saks ve Viyana fabrikaları işleri üzerinde mühim tesirler yapmış, fabrika tezgâhlarında şark imalatı için hususi teşkilatlar vücuda getirip, canlı şekillerin tasvirleri yerine rengârenk çiçek demetlerinin, gül destelerinin bin bir güzelliklerini yalnız Türkiye için nakşetmişlerdir. Topkapı Sarayı Müzesi ile diğer müzelerdeki büyük koleksiyonlarda hayretle seyrettiğimiz Avrupa porselenleri arasındaki Türkiye için hazırlanmış eserleri üzerlerindeki tezyinattan tanımaktayız. Saksunya Kralı Frederick Auguste tarafından Dresden’de kurulan fabrikada 1710 tarihinde oldukça mükemmel bir halde yapılmağa başlanan porselencilik ile Viyana’da yapılan porselen imali, mamulatı itibariyle aynı denecek kadar kalite ve görsel benzerliğe haiz olduğundan bizde Saksunya ya da SAX denince bu iki fabrikanın porselenleri birden hatıra gelir. Bu fabrikalar Türkiye için on dokuzuncu asır sonlarına kadar bu şekilde hususi ihracat yapmışlardır. Yalnız bu işlerin harcı âlem bir meta değil lüks eşyası olarak o zamanda dahi birkaç altın liradan aşağı tedarik edilmediğini unutmamak lazımdır.
SAX MEISSEN 18.YÜZYIL KONT MARCOLINI DÖNEMİ “SARAY İŞİ” SAHLEPLİK
18.Yüzyıl. Kont Marcolini (1774-1815) dönemi, Meissen imalat damgalı. (Çifte Meç) Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 89’da mevcuttur. Osmanlı pazarı için özel olarak tasarlanılarak imal edilmiş. Çarkıfelek motifli, yoğun altın yaldız bezemeli. Kapak tutamağı realist dalında çiçek formunda. Osmanlı'nın yüksek zevkini gözler önüne seren koleksiyonluk şaheserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Yükseklik: 14 cm.
Çap: 8 cm.
Alman aristokrat Kont Camillo Marcolini 1774-1815 yılları arasında Meissen porselen fabrikasının başına geçmiş ve Meissen Porselenleri’nin eski başarısına ve ününe kavuşmasını sağlamıştır. Özellikle Osmanlı zevkine uygun eserler üreten fabrikanın en önemli alıcıları yine Osmanlı Sarayı ve yakın çevresi ile Osmanlı zenginleri olmuştur. Fakat Napolyon Savaşları’nın patlak vermesiyle bu ihracat dönemi kısa sürmüştür. Sıraltı maviyle birbirine çapraz olarak geçen kılıçlar ve kabzaları arasına koyulan yıldız (Çifte Meç) Marcolini dönemini belirleyen damgalar olmuştur.
LUDWIGSBURG 19.YÜZYIL “ORYANTAL” PORSELEN FİGÜR
19.Yüzyıl. Alman, Ludwigsburg imalat damgalı. Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 93.sayfasında yer almaktadır. Şark pazarı için özel olarak yapılmış. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı ve çok renk sıraltı boyamalı. Otantik kıyafetler içerisinde testi taşırken tasvir edilmiş Mısırlı bayan figürünün kaidesinde Sfenks kafası (Androsfenks) yer almakta. Fevkalade kondisyonda. Türünün nadir ele geçen koleksiyonluk örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin Kocabaş
Yükseklik: 28 cm.
VİYANA 19.YÜZYIL “MİTOLOJİK” PORSELEN TEPSİ
“Zeus & Juna”
19.Yüzyıl. Avusturya. Viyana imalat damgalı (mavi sepet damga). Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 105.sayfasında yer almaktadır. Merkezi mitolojik kompozisyona sahip “Zeus” ve eşi “Juno” tasvirli, mavi mine bir su yolu ile çevrili, Rokoko üslubu yoğun altın yaldız stilize floral dekorlu, altın konturlu. Çift kulplu. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı Sarayı ve çevresine döneminde Meissen ile birlikte en fazla sipariş edilen yüksek kıymetteki porselenlerden. Nadir koleksiyonluk eserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 25 x 34 cm.
Avrupa’da porselen sanayi 18.Yüzyıl ile beraber başlar. Gerçi bu zamana kadar çok yüksek kalitede fayans imal edilmiş ise de kaolin porseleni tabir edilen sert kaya porseleni imali ancak 1709 tarihinde başlamıştır. Bu fabrikalarda Osmanlı pazarı için imal edilen porselen çeşitlerinin Türk’ün asil zevkine göre yapılması, Türk desenlerinin Avrupa’da yayılmasında mühim rolü olduğunun işaretidir. Şarkta resmin şiddetle günah sayıldığı bu devirlerde en iyi alıcı olması dolayısı ile Türkiye Saks ve Viyana fabrikaları işleri üzerinde mühim tesirler yapmış, fabrika tezgâhlarında şark imalatı için hususi teşkilatlar vücuda getirip, canlı şekillerin tasvirleri yerine rengârenk çiçek demetlerinin, gül destelerinin bin bir güzelliklerini yalnız Türkiye için nakşetmişlerdir. Topkapı Sarayı Müzesi ile diğer müzelerdeki büyük koleksiyonlarda hayretle seyrettiğimiz Avrupa porselenleri arasındaki Türkiye için hazırlanmış eserleri üzerlerindeki tezyinattan tanımaktayız. Saksunya Kralı Frederick Auguste tarafından Dresden’de kurulan fabrikada 1710 tarihinde oldukça mükemmel bir halde yapılmağa başlanan porselencilik ile Viyana’da yapılan porselen imali, mamulatı itibariyle aynı denecek kadar kalite ve görsel benzerliğe haiz olduğundan bizde Saksunya ya da SAX denince bu iki fabrikanın porselenleri birden hatıra gelir. Bu fabrikalar Türkiye için on dokuzuncu asır sonlarına kadar bu şekilde hususi ihracat yapmışlardır. Yalnız bu işlerin harcı âlem bir meta değil lüks eşyası olarak o zamanda dahi birkaç altın liradan aşağı tedarik edilmediğini unutmamak lazımdır.
HELENA WOLFSOHN 19.YÜZYIL “AUGUSTUS REX” ÇİFT PORSELEN VAZO
19.Yüzyıl. Dresden. Augustus Rex (A.R) imalat damgalı. Çift. Helena Wolfsohn’un 1879-1880 yılları arasında kullandığı damgaya sahip. Ünlü ressam Jean-Antoine Watteau’nun eserlerinden ilham alınmış gerçek yaşam sahneleri ile dekorlu, realist floral kompozisyonlar ve motiflerle bezeli. Sıvama altın yaldız bezemeli. Meissen, kurulduğu yıllarda özel üretim işlerde sipariş verenin imzasını damga olarak kullanırdı. Bunun en bilinen örneği II.Augustus ve III.Augustus için kullanılan “AR” (Augustus Rex) damgasıdır. Damga örnekleri Porselencilik Tarihi kitabının 86.sayfasında yer almaktadır. Helena Wolfsohn ise 19.Yüzyılda “L. Meyer & Söhne” porselen atölyesinin sahibiydi, Meissen'den beyaz porselen alıyor ve dekore ediyordu. Watteau’nun tablolarını da kendine ilham kaynağı olarak seçmişti. 1879-1881 arası bazı üretimlerde “A.R” damgasını kullandı. Meissen, “A.R” markasını kullandıkları için dava açtı. Atölye, 1881'de Almanya'da, 1883'te ise İngiltere'de “A.R” damgasını kullanmayı bırakmak zorunda kaldı. Fevkalade kondisyonda. Son derece dekoratif, zengin dekorasyonu ile dikkat çeken koleksiyonluk eserlerdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Yükseklik: 24 cm.
ADOLF HAMANN 19.YÜZYIL “DRESDEN” ÇİFT PORSELEN VAZO
19.Yüzyıl. Dresden. Adolf Hamann (Dresden) imalat damgalı. Çift. Eserin damga örneği “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 103’te yer almaktadır. Ünlü ressam Jean-Antoine Watteau’nun eserlerinden ilham alınmış gerçek yaşam sahneleri ile dekorlu, realist floral kompozisyonlar ve motiflerle bezeli, altın yaldız bezemeli. Fevkalade kondisyonda. 1866’da Hamann tarafından Dresden’de kurulan atölyenin son derece dekoratif, zengin dekorasyonu ile dikkat çeken koleksiyonluk örnekleridir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Yükseklik: 32 cm.
ALMAN “SCHUMANN BAVARIA” DAMGALI PORSELEN (YAYVAN) AJURLU ÇİFT TABAK
Alman, Bavyera. Kısa bir dönem vurulmuş “Gold Lion” tabir edilen damgaya sahip. Çift. Gerçek yaşam sahneleri ve stilize floral motiflerle dekorlu, zengin altın yaldız bezemeli. Fevkalade kondisyonda. Bavyera'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra ABD ordusu tarafından işgal edildiği yıllarda üretilen nadir ve koleksiyonluk örnekler.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 24 cm. (her biri)
ALMAN “SCHUMANN BAVARIA” DAMGALI PORSELEN (ÇUKUR) AJURLU ÇİFT TABAK
Alman, Bavyera. Kısa bir dönem vurulmuş “Gold Lion” tabir edilen damgaya sahip. Çift. Gerçek yaşam sahneleri ve stilize floral motiflerle dekorlu, zengin altın yaldız bezemeli. Fevkalade kondisyonda. Bavyera'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra ABD ordusu tarafından işgal edildiği yıllarda üretilen nadir ve koleksiyonluk örnekler.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 21 cm. (her biri)
ALMAN “KPM-BERLIN” DAMGALI (1914-1919) ÜST DÜZEY FIRÇA KALİTESİNE SAHİP DUVAR TABAĞI KOLEKSİYONU / 10 ADET
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 22 cm. (her biri)
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E ATFEN YAPILMIŞ PORSELEN KAHVE FİNCANI ve TABAĞI
Epiag D.F. Czechoslovakia üretimi, damgalı. Erken dönem. Orijinal muhafazasında kahve fincanı ve tabağından oluşan takım. Fincan üzerine “Atatürk” tasviri ve “Sarayburnu” görünümü tatbik edilmiş ve “Yeni Türkiye’nin Ulu Kurucusuna Saygı” ifadesi uygulanmış. Tabak üzerinde ise Hatay’ın henüz eklenmemiş hali ile “Türkiye Haritası” yer almakta. Nadir tesadüf edilen koleksiyonluk eserdir.
Yükseklik: 5 cm.
Tabak Çapı: 10 cm.
FRANSIZ 19.YÜZYIL SÈVRES DAMGALI “CHARLES LABARRE” İMZALI EMPERYAL VAZO
19.Yüzyıl. Fransız. Sèvres imalat ve üretim damgalı. “Charles Labarre” sanatçı imzalı. Labarre, 1893’te Chicago “The World's Columbian Exhibition”da sergilenen meşhur “Columbus Vazosu”nun da sanatçısıdır. Sèvres’in özel ve kıymetli “İmparatorluk Mavisi” renginde. Neo-klasik stil. Kallavi ebatlarda, saray üretimi boyutlarda. Bronz kare kaideli, şişkin yuvarlak 360⁰ döner gövdeli ve dar boyunlu, altın vermey bronz aplikeli ve kapaklı. Kapağı bronz kozalak tutamaklı. Fransa’nın Sevres şehrindeki yine bu isimle anılan Fransız Hükümeti’nin himayesindeki kraliyet porselen fabrikasının ürünüdür. Fevkalade kondisyonda, kapağı haliyle. Asaletin ve estetik mükemmelliğin temsilcisi olan Fransız Sèvres atölyelerinin nadir tesadüf edilen, benzer örnekleri müze koleksiyonlarında sergilenen yüksek kıymette koleksiyonluk örneğidir.
Yükseklik: 110 cm.
Çap: 33 cm.
1740 yılında Sèvres kasabasında XV.Louis ve Madame Pompadour’un himayesi ve desteğiyle Fransa Kraliyet Atölyesi olarak ‘Manifacture Nationale de Sèvres’ açıldı. Bu atölye açıldıktan sonra çok kısa bir dönemde ekol haline gelerek 18.Yüzyılın en önemli sanat eserlerini üretmeye başladı. Efsanevi pembesi ve taklit edilemez mavisi bütün Avrupa Sarayları tarafından aranmaya başlamış, zaten sınırlı olan üretimi talebi karşılamaktan çok uzak kalmıştır. O dönemde dahi müzayedelere, hatta karaborsaya düşmüştür. Jean-Claude Chambellan Duplessis ve Albert-Ernest Carrier-Belleuse gibi sanatçıların direktörlük döneminde üretilen parçalar kelimenin tam anlamıyla paha biçilmezdir.
FRANSIZ 19.YÜZYIL “SÈVRES” PORSELEN EMPERYAL ÇİFT TABAK
“Château des Tuileries”
19.Yüzyıl. Fransız. “Sèvres” ve “Château des Tuileries” imalat damgalı, 1844 tarihli. Eserlerdeki Sèvres damgası, 1830 ve 1848 tarihleri arası Fransa Kralı olan “Louis-Philippe” inisiyalli. “Mme. de Pompadour” ve “Mme. de Châtelet” ibareli. Çift. Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 110.sayfasında yer almaktadır. Neo-klasik stil. Merkezleri üst düzey el çizimi Fransa Kralı XV. Louis'in Gözdesi “Madame de Pompadour” ve “Madame de Châtelet” portre çalışmalı, etrafı İmparatorluk Mavisi renkte dekorlu ve stilize floral süslemelerle bezeli, zengin altın vermeyli ve altın konturlu. Fransa’nın Sèvres şehrindeki yine bu isimle anılan Fransız Hükümeti’nin himayesindeki Kraliyet Porselen Fabrikası’nın özel üretimlerinden. Fevkalade kondisyonda. Asaletin ve estetik mükemmelliğin temsilcisi olan Sèvres tasarımı yüksek kıymette koleksiyonluk eserlerdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 23 cm. (her biri)
1740 yılında Sevrés kasabasında XV.Louis ve Madame Pompadour’un himayesi ve desteğiyle Fransa Kraliyet Atölyesi olarak “Manifacture Nationale de Sèvres” açıldı. Bu atölye açıldıktan sonra çok kısa bir dönemde ekol haline gelerek 18.Yüzyılın en önemli sanat eserlerini üretmeye başladı. Efsanevi pembesi ve taklit edilemez mavisi bütün Avrupa Sarayları tarafından aranmaya başlamış, sınırlı olan üretimi talebi karşılamaktan çok uzak kalmış ve o dönemde dahi müzayedelere, hatta karaborsaya düşmüştür. Jean-Claude Chambellan Duplessis ve Albert-Ernest Carrier-Belleuse gibi sanatçıların direktörlük döneminde üretilen parçalar kelimenin tam anlamıyla paha biçilmezdir.
FRANSIZ 18.YÜZYIL “SÈVRES” PORSELEN “ALONCLE” İMZALI EMPERYAL ÇİFT TABAK
“Château de Chantilly & Château de Blois”
18.Yüzyıl. Fransız. Sevres, Vincennes. (“N”) Sèvres sanatçısı “François-Joseph Aloncle (1734–1781)” damgalı. “Ch. de Chantilly” ve “Ch. de Blois” ibareli. Çift. XV.Louis dönemi. Eserlerdeki damga 1758-1781 tarihleri arasında kullanılmıştır. Aynı damgaya sahip bir tabak “Metropolitan Müzesi Koleksiyonu”na Envanter No:1976.155.62 ile kayıtlıdır. Neo-klasik stil. Kobalt renkte, altın yaldız bezemeli. Merkezleri üst düzey el çizimi “Château de Chantilly” ve “Château de Blois” peyzaj çalışmalı, etrafı altın yaldız stilize floral süslemelerle bezeli, altın konturlu. Château de Chantilly, Fransa'nın son Kralı Louis-Philippe'in oğlu ve Aumale Dükü ve Prens Henri d'Orléans’a, Château de Blois / Blois Kraliyet Şatosu ise Orleans Dükü Charles, I.Louis, XII.Louis, Brittany Düşesi Anne, I.Henri, I.François, II.Henri ve Marie de Medici’ye ev sahipliği yapmıştır. Fransa’nın Sèvres şehrindeki yine bu isimle anılan Fransız Hükümeti’nin himayesindeki Kraliyet Porselen Fabrikası’nın özel üretimlerinden. Fevkalade kondisyonda. Asaletin ve estetik mükemmelliğin temsilcisi olan Sèvres tasarımı, benzer örneği Metropolitan Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan, yüksek kıymette koleksiyonluk eserlerdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 24 cm. (her biri)
1740 yılında Sevrés kasabasında XV.Louis ve Madame Pompadour’un himayesi ve desteğiyle Fransa Kraliyet Atölyesi olarak “Manifacture Nationale de Sèvres” açıldı. Bu atölye açıldıktan sonra çok kısa bir dönemde ekol haline gelerek 18.Yüzyılın en önemli sanat eserlerini üretmeye başladı. Efsanevi pembesi ve taklit edilemez mavisi bütün Avrupa Sarayları tarafından aranmaya başlamış, sınırlı olan üretimi talebi karşılamaktan çok uzak kalmış ve o dönemde dahi müzayedelere, hatta karaborsaya düşmüştür. Jean-Claude Chambellan Duplessis ve Albert-Ernest Carrier-Belleuse gibi sanatçıların direktörlük döneminde üretilen parçalar kelimenin tam anlamıyla paha biçilmezdir.
FRANSIZ 19.YÜZYIL “SÈVRES” PORSELEN TUVALET TAKIMI
19.Yüzyıl. Fransız. “Sèvres” imalat damgalı, sanatçı (S.J) ibareli. Farklı boy ve hacime sahip 4 adetten oluşan set, kapakları ile birlikte. İmparatorluk mavisi renkte, stilize floral motiflerle dekorlu, zengin altın yaldız bezemeli. Fransa’nın Sèvres şehrindeki yine bu isimle anılan Fransız Hükümeti’nin himayesindeki Kraliyet Porselen Fabrikası’nın ürünüdür. Fevkalade kondisyonda. Asaletin ve estetik mükemmelliğin temsilcisi olan Sèvres tasarımı koleksiyonluk örneklerdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 11 x 9 cm. - 10 x 8 cm. - 9 x 7 cm. - 8 x 6 cm.
FRANSIZ 19.YÜZYIL “SÈVRES” PORSELEN “COLLOT” İMZALI BRONZ (ORMOLU) CENTERPIECE
“Château des Tuileries”
19.Yüzyıl. Fransız. “Sèvres” ve “Château des Tuileries” imalat damgalı, “Collot” sanatçı imzalı. Léon Mandavy ve Paul Grenouillet de Mavaleix’e ait “M de M Limoges” markalı. Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 109.sayfasında yer almaktadır. Neo-klasik stil. Kobalt renkte, altın vermey bronz aplikeli. Merkezi üst düzey el çizimi realist saray yaşamı konulu “Rokoko” kompozisyon çalışmalı, etrafını çevreleyen madalyonlar stilize floral süslemelerle bezeli, asalet armaları ile dekorlu, zengin altın vermeyli. Fransa’nın Sèvres şehrindeki yine bu isimle anılan Fransız Hükümeti’nin himayesindeki Kraliyet Porselen Fabrikası’nın ürünüdür. Fevkalade kondisyonda. Asaletin ve estetik mükemmelliğin temsilcisi olan Sèvres tasarımı yüksek kıymette koleksiyonluk eserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Yükseklik: 18 cm.
Çap: 39 cm.
1740 yılında Sevrés kasabasında XV.Louis ve Madame Pompadour’un himayesi ve desteğiyle Fransa Kraliyet Atölyesi olarak “Manifacture Nationale de Sèvres” açıldı. Bu atölye açıldıktan sonra çok kısa bir dönemde ekol haline gelerek 18.Yüzyılın en önemli sanat eserlerini üretmeye başladı. Efsanevi pembesi ve taklit edilemez mavisi bütün Avrupa Sarayları tarafından aranmaya başlamış, sınırlı olan üretimi talebi karşılamaktan çok uzak kalmış ve o dönemde dahi müzayedelere, hatta karaborsaya düşmüştür. Jean-Claude Chambellan Duplessis ve Albert-Ernest Carrier-Belleuse gibi sanatçıların direktörlük döneminde üretilen parçalar kelimenin tam anlamıyla paha biçilmezdir.
FRANSIZ 19.YÜZYIL “SÈVRES” PORSELEN “QUENTIN” İMZALI BRONZ (ORMOLU) CENTERPIECE
“Château des Tuileries”
19.Yüzyıl. Fransız. “Sèvres” ve “Château des Tuileries” imalat damgalı, 1844 tarihli. “Quentin” sanatçı imzalı. Eserdeki Sèvres damgası, 1830 ve 1848 tarihleri arası Fransa Kralı olan “Louis-Philippe” inisiyalli. Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabının 110.sayfasında yer almaktadır. Neo-klasik stil. Pompadour pembesi. Altın vermey bronz aplikeli. Merkezi üst düzey el çizimi realist yaşam sahnesi konulu “Rokoko” kompozisyon çalışmalı, etrafını çevreleyen madalyonlar stilize floral süslemelerle bezeli, zengin altın vermeyli. Fransa’nın Sèvres şehrindeki yine bu isimle anılan Fransız Hükümeti’nin himayesindeki Kraliyet Porselen Fabrikası’nın ürünüdür. Fevkalade kondisyonda. Asaletin ve estetik mükemmelliğin temsilcisi olan Sèvres tasarımı yüksek kıymette koleksiyonluk eserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Yükseklik: 16 cm.
Çap: 38 cm.
1740 yılında Sevrés kasabasında XV.Louis ve Madame Pompadour’un himayesi ve desteğiyle Fransa Kraliyet Atölyesi olarak “Manifacture Nationale de Sèvres” açıldı. Bu atölye açıldıktan sonra çok kısa bir dönemde ekol haline gelerek 18.Yüzyılın en önemli sanat eserlerini üretmeye başladı. Efsanevi pembesi ve taklit edilemez mavisi bütün Avrupa Sarayları tarafından aranmaya başlamış, sınırlı olan üretimi talebi karşılamaktan çok uzak kalmış ve o dönemde dahi müzayedelere, hatta karaborsaya düşmüştür. Jean-Claude Chambellan Duplessis ve Albert-Ernest Carrier-Belleuse gibi sanatçıların direktörlük döneminde üretilen parçalar kelimenin tam anlamıyla paha biçilmezdir.
FRANSIZ 19.YÜZYIL “LIMOGES M.REDON” PORSELEN “ARMANO” İMZALI BRONZ (ORMOLU) CENTERPIECE
“Marie Antoinette”
19.Yüzyıl. Fransız. “Limoges, Martial Redon” imalat damgalı. “Armano” sanatçı imzalı. “Marie Antoinette” ibareli. “Redon” etiketli ve “O.715” model numaralı. M.Redon’un 1882-1896 yılları arasında kullandığı damgaya sahip. Neo-klasik stil. Nefti yeşil, altın vermey bronz aplikeli. Merkezi üst düzey el çizimi ile Fransa Kraliçesi ve Avusturya Arşidüşesi “Marie Antoinette” portre çalışmalı, etrafı altın yaldız stilize floral süslemelerle bezeli, altın konturlu. Fevkalade kondisyonda. Zor tesadüf edilen yüksek kıymette koleksiyonluk eserdir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Yükseklik: 16 cm.
Çap: 44 cm.