Osmanlı. 18.Yüzyıl. Saray işi. Sultani özelliklerde. Osmanlı Rokokosu üslubunda süslemelerle bezeli. Mekanizması çakmaklı, altın kakma tezyinatlı. Horoz tepeliği çift ejder (dragon) kafası formunda, mercan aplikeli. Gümüş bilezikli namlusu çelik, altın kakma tezyinatlı. Rokoko gümüş giydirme gövdesi görülmemiş zenginlikte mercan aplikeli, altın vermeyli. Dipçiği kumaş kaplı, orijinal çelik harbisi mevcut. Benzer örnekleri müze vitrinlerini süsleyen, yüksek kıymette ele geçmesi zor müzelik eserdir.
Uzunluk: 110 cm.
Askerliğe doğuştan yatkın olan Türklerde silah işlevselliğinin yanında estetiğiyle de ilgi konusudur. Osmanlı silahları biçimlerinin ve üstün niteliklerinin yanı sıra süslemeleriyle de sanat eseri niteliği taşır ve Osmanlı maden, tezhip, kuyumculuk, hat sanatlarının ortak ürünü niteliğindedir. Osmanlı Devleti, ateşli silahların ilk olarak geliştiği Orta Avrupa ve Balkanlara yakın olmanın ve hatta buraları erken zamanlarda fethetmenin ve diğer yandan bölgedeki madenlere sahip olmanın avantajını çok iyi bir şekilde değerlendirmiş ve neticesini almıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk olarak tüfek imal edildiğine dair kayıtlar 1524-25 tarihlidir. Osmanlı devletinde top hariç ordunun ihtiyaç duyacağı hemen hemen her türlü savaş araç ve gereçleri “Cebeci Ocağı’nda imal edilip muhafaza edilirdi. Osmanlılar da tüfekler ve tabancalar, ateşleme mekanizmaları, nişangah sistemleri, kabza ve dipçik formlarıyla diğer ülke tüfek ve tabancalarından farklı özellikler gösterir. Osmanlı ateşli silahlarının süslenmesinde namlularda; altın, gümüş, yarı değerli taş kakma, dipçik ve kabzalarda ise kemik, bağa gümüş ve taş kakma kullanılmıştır. Şüphesiz küçük bir beylikten bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin büyümesinde en büyük faktörlerden birisi de kullanmış oldukları silahlar ve silah teknolojilerini iyi takip etmeleridir. Osmanlı silahlar konusunda kısa zamanda büyük gelişmelere meç atmış ve bu gelişmeleri kısa sürede dünyanın pek çok ülkesine ulaştırmıştır.