• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

MÜZELİK ve KOLEKSİYONLUK ESERLER MÜZAYEDESİ | 35

Arthill Müzayedeleri, konusunun en değerli uzman ve otoritelerinin ekspertiz ve katkıları ile hazırlanmakta, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Ayasofya Müzesi, Türbeler, Vakıflar ve Askeri Müze uzmanlarının onayı ile gerçekleşmektedir.

Eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. Müzayedelerimizde uygulanan komisyon oranı %15, KDV oranı ise %20'dir. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra "7" (yedi) iş günüdür, ödemelerde o günkü "TCMB" döviz kuru esas alınır. Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir, cezai şart olarak %35 aracılık hizmeti uygulanır.

Arthill Müzayedeleri'nde satışa sunulan tüm eserler "The Ritz-Carlton Istanbul" Süzer Plaza S2'de yer alan "Arthill Gallery"de sergilenmektedir. Müzayede süresince galerimizi 12.00 / 19.00 (Pazar hariç) saatlerinde ziyaret ederek eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.

  • Kategori: Hat
Lot: 9 » Hat

KAZASKER MUSTAFA İZZET EFENDİ (1801-1876)

“Celî Sülüs İstifli Hat Levha”

19.Yüzyıl. Osmanlı. Ketebeli. Hicri 1275 (M.1858) tarihli. Vişneçürüğü aherli kumaş üzerine beyaz üstübeç mürekkebi kullanılarak istifli celi sülüs hat ile “Âl-i Abâ” isimleri yazılı. Eserde ehl-i beyt ve dört halifenin isimleri en üstte “Allah Celle Celalühü” olmak üzere “Muhammed Aleyhisselam”, “Ebubekir radiyallahu-anh”, “Ömer radiyallahu-anh”, “Osman radiyallahu-anh”, ”Ali radiyallahu-anh”, “Fâtıma”, “Hasan” ve “Hüseyin” şeklinde yer almakta. Altın cetvelli. Dış pervazı koyu renk zemin üzerine altın kullanılarak kıvrık dallar üzerinde çiçek, yaprak ve kurdele motiflerinden oluşan “Rokoko” üslubunda tezhipli.

Kazasker (Kadıasker) Mustafa İzzet Efendi’nin kumaş üzerine yazmış olduğu nadir eserlerden. Dr.Hüseyin Gündüz tarafından ekspertiz raporludur. Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin 146'ncı ölüm yıldönümü nedeniyle (2022) Taksim Camii Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Yad-ı Mazi Hüsn-i Hat Sergisi”nde yer almış, sergi kitabında ilk eser olarak neşredilmiştir. Türk Hat Sanatı’nın yüksek kıymette ele geçmez müzelik bir şaheseridir.

Provenans: Özel Koleksiyon’a aittir.

Sertifika: Eserin, Mimar Sinan Üniversitesi Hat Anasanat Dalı Başkanı Dr.Hüseyin Gündüz tarafından verilmiş “Ekspertiz Raporu” mevcuttur.

Sergi: Yad-ı Mazi Hüsn-i Hat Sergisi / 2022

Literatür: Yad-ı Mazi Sergi Kitabı / Sayfa: 2 (ilk eser)

Referans: Türk Hattatları, Şevket RADO / Sayfa:216

Ölçüler: 58 x 53 cm.

Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Destân Ağazâde Mustafa Ağa’nın oğlu olarak H. 1216/M. 1801’de Tosya’da doğdu. Ana tarafından nesebi, Şeyh Seyyid İsmâ’il-i Rumî’ye dayanır. Babasının vefâtı üzerine, annesi tarafından çocuk denebilecek yaşta iken İstanbul’a gönderilir. Henüz 13 yaşında ve Fâtih’teki Baş Kurşunlu Medresesi’nde ilim tahsîl ederken Bahçekapısı’ndaki Hidâyet Cami’nde Cuma selâmlığına çıkan Sultan Mahmud’un huzurunda edâ ettiği na’t-ı şerîfin beğenilmesi üzerine Silâhdâr Gâzî Ahmed Paşazâde Alî Bey’in himâyesine verilir. 3 sene onun dâiresinde tahsîl ve terbiye görüp hüsn-i hat dersleri aldıktan sonra Galata Sarayı’na çerağ edilir. Orada da 3 sene kaldıktan sonra H. 1236/M. 1820’da Silâhdâr Alî Paşa’nın iltimâsı ile Enderûn’a alınır. Burada da Kömürcüzâde Hâfız Şeydâ’dan musıkî dersleri alıp neyzenlik ve hânendeliğe çalışır. Ancak daha sonra askerliğe geçmek arzusuyla saraydan çerâğ olmak ister. Kabul görmemesi üzerine 100 guruş mâhiye ihsân ile H. 1245/M. 1829’da hac vazifesini ifâ etmek üzere saraydan ayrılır.

Nakşibendî Târikatı meşâyihinden Kayserili Alî Efendi ile birlikte Hicaz’a giderek, Abdullah Dehlevî hulefâsından Şeyh Mehmed Cân Efendi’ye hizmetine girer. Oradan Mısır’a geçerek 7 ay kadar orada kalır. İstanbul’a döndükten sonra da Mahmud Paşa Hamamı civârında bir hâneye yerleşerek, başında Nakşî tâcı ve sırtında Dehlevî hırkası olduğu hâlde saray yaşantısından uzak durmaya çalışır. Ancak bir Ramazân günü Bayezid Cami’nde kamet aldığına şâhid olan Sultan Mahmud, hizmetini terkederek bu kıyafete girdiği için kendisine pek ziyâde kızıp nefyine fermân verir. Araya girenlerin delâleti ile affedilerek, tekrar Sultan Mahmud’un muhabbetini kazanan Mustafa İzzet Efendi, ömrünün sonuna kadar sultanın sâz nevbetlerine devam ederek nice lütûf ve iltifâtına nâil olur. Muhtelif tarihlerde muzıka ve hademe-i hümâyûnun hutût muallimliklerine tayin edilir.

Sultan Abdülmecîd’in cülûsundan sonra da Eyüp Sultan Cami hitâbetine getirilir. Ayrıca Lâleli Cami Evkafı’nın kaymakamlığı da uhdesine tevcîh edilir. 1261 senesi Muharrem’inde (Ocak-1845) Eyüp Sultan Cami’nde Sultân Abdülmecîd’in huzurunda okuduğu hutbe pek ziyâde beğenildiğinden imâm-ı sânî-i sultânî olur. Bu arada ilmiye kademelerinde de hızla yükselerek muhtelif tarihlerde Selânik, Mekke ve İstanbul kadılığı payelerini elde eder. Receb-1265/Mayıs-1849’ta da Anadolu Kazaskerliği pâyesini alır. O senenin Zi’l-hicce’sinde(Kasım) de baş-imâm olan Mustafa İzzet Efendi’ye ilâve olarak Rumeli Kazaskerliği pâyesi verilir. Ertesi sene şehzâdegânın yazı muallimliğine ve Şehzâde Abdülazîz’in müzâkerecilik hizmetine tayin olunur. H. 1269/M. 1852’de imâmlıktan ayrıldıktan sonra iki def’a Meclis-i Vâlây-ı Ahkâm-ı Adliyye’ye âza ve ardından fiilen Rumeli Kazaskeri olup “hasbe’l-usûl Reisü’l-ulemâ ve Nâkibü’l-eşrâf” olur.

Meclis-i Vükelâ’ya me’mur iken H. 27 Şevvâl 1293/M. 16 Kasım 1876 tarihinde vefât eden Mustafa İzzet Efendi, müntesiblerinden olduğu Tophâne’deki Kadirîhâne Tekkesi’nin hazîresinde medfundur. Defni esnâsında, fazilet sâhibi bir zâtın, “Efendiler, buraya gömdüğümüz bir ma’arif sandığıdır!” dediği menkûldür. Mezartaşındaki kitâbe şâkirdlerinden Muhsinzâde Abdullah Bey tarafından yazılmıştır.

Detaylar
Lot: 40 » Hat

KAZASKER MUSTAFA İZZET EFENDİ (1801-1876)

“Celî Talik Zerendud Hat Levha”

19.Yüzyıl. Osmanlı. Ketebeli. Hicri 1278 (M.1861) tarihli. Kazasker (Kadıasker) Mustafa İzzet Efendi esere manzum (ketebe) imzasını “Hak-pay-i evliya, Seyyid İzzet Mustafa, 1278” şeklinde atmıştır. Yeşil/Siyah muşamba zemin üzerine zerendud tekniğinde celî talik hat ile ” Ya Hazret-i Pir Seyyid Aziz Mahmud Hüdai” yazılı. Haliyle, restorasyona ihtiyacı vardır. Türk Hat Sanatı’nın yüksek kıymette ele geçmez müzelik bir şaheseridir.

Provenans: Özel Koleksiyon’a aittir.

Referans: Türk Hattatları, Şevket RADO / Sayfa:216

Ölçüler: 36.5 x 151 cm.

Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Destân Ağazâde Mustafa Ağa’nın oğlu olarak H. 1216/M. 1801’de Tosya’da doğdu. Ana tarafından nesebi, Şeyh Seyyid İsmâ’il-i Rumî’ye dayanır. Babasının vefâtı üzerine, annesi tarafından çocuk denebilecek yaşta iken İstanbul’a gönderilir. Henüz 13 yaşında ve Fâtih’teki Baş Kurşunlu Medresesi’nde ilim tahsîl ederken Bahçekapısı’ndaki Hidâyet Cami’nde Cuma selâmlığına çıkan Sultan Mahmud’un huzurunda edâ ettiği na’t-ı şerîfin beğenilmesi üzerine Silâhdâr Gâzî Ahmed Paşazâde Alî Bey’in himâyesine verilir. 3 sene onun dâiresinde tahsîl ve terbiye görüp hüsn-i hat dersleri aldıktan sonra Galata Sarayı’na çerağ edilir. Orada da 3 sene kaldıktan sonra H. 1236/M. 1820’da Silâhdâr Alî Paşa’nın iltimâsı ile Enderûn’a alınır. Burada da Kömürcüzâde Hâfız Şeydâ’dan musıkî dersleri alıp neyzenlik ve hânendeliğe çalışır. Ancak daha sonra askerliğe geçmek arzusuyla saraydan çerâğ olmak ister. Kabul görmemesi üzerine 100 guruş mâhiye ihsân ile H. 1245/M. 1829’da hac vazifesini ifâ etmek üzere saraydan ayrılır.

Nakşibendî Târikatı meşâyihinden Kayserili Alî Efendi ile birlikte Hicaz’a giderek, Abdullah Dehlevî hulefâsından Şeyh Mehmed Cân Efendi’ye hizmetine girer. Oradan Mısır’a geçerek 7 ay kadar orada kalır. İstanbul’a döndükten sonra da Mahmud Paşa Hamamı civârında bir hâneye yerleşerek, başında Nakşî tâcı ve sırtında Dehlevî hırkası olduğu hâlde saray yaşantısından uzak durmaya çalışır. Ancak bir Ramazân günü Bayezid Cami’nde kamet aldığına şâhid olan Sultan Mahmud, hizmetini terkederek bu kıyafete girdiği için kendisine pek ziyâde kızıp nefyine fermân verir. Araya girenlerin delâleti ile affedilerek, tekrar Sultan Mahmud’un muhabbetini kazanan Mustafa İzzet Efendi, ömrünün sonuna kadar sultanın sâz nevbetlerine devam ederek nice lütûf ve iltifâtına nâil olur. Muhtelif tarihlerde muzıka ve hademe-i hümâyûnun hutût muallimliklerine tayin edilir.

Sultan Abdülmecîd’in cülûsundan sonra da Eyüp Sultan Cami hitâbetine getirilir. Ayrıca Lâleli Cami Evkafı’nın kaymakamlığı da uhdesine tevcîh edilir. 1261 senesi Muharrem’inde (Ocak-1845) Eyüp Sultan Cami’nde Sultân Abdülmecîd’in huzurunda okuduğu hutbe pek ziyâde beğenildiğinden imâm-ı sânî-i sultânî olur. Bu arada ilmiye kademelerinde de hızla yükselerek muhtelif tarihlerde Selânik, Mekke ve İstanbul kadılığı payelerini elde eder. Receb-1265/Mayıs-1849’ta da Anadolu Kazaskerliği pâyesini alır. O senenin Zi’l-hicce’sinde(Kasım) de baş-imâm olan Mustafa İzzet Efendi’ye ilâve olarak Rumeli Kazaskerliği pâyesi verilir. Ertesi sene şehzâdegânın yazı muallimliğine ve Şehzâde Abdülazîz’in müzâkerecilik hizmetine tayin olunur. H. 1269/M. 1852’de imâmlıktan ayrıldıktan sonra iki def’a Meclis-i Vâlây-ı Ahkâm-ı Adliyye’ye âza ve ardından fiilen Rumeli Kazaskeri olup “hasbe’l-usûl Reisü’l-ulemâ ve Nâkibü’l-eşrâf” olur.

Meclis-i Vükelâ’ya me’mur iken H. 27 Şevvâl 1293/M. 16 Kasım 1876 tarihinde vefât eden Mustafa İzzet Efendi, müntesiblerinden olduğu Tophâne’deki Kadirîhâne Tekkesi’nin hazîresinde medfundur. Defni esnâsında, fazilet sâhibi bir zâtın, “Efendiler, buraya gömdüğümüz bir ma’arif sandığıdır!” dediği menkûldür. Mezartaşındaki kitâbe şâkirdlerinden Muhsinzâde Abdullah Bey tarafından yazılmıştır.

Detaylar
Lot: 77 » Hat

YAPRAK HAT LEVHA

“Vezir Ahmed Reşad Paşa Koleksiyonu”

19.Yüzyıl. Osmanlı. Kuru yaprak üzerine altın ile istiflenmiş, siyah renkli zemin üzerine tatbik edilmiş. İstifli celî sülüs hat ile “Levlâke levlâk lemâ halaktü'l-eflâk / Sen olmasaydın, felekleri yaratmazdım” anlamındaki Hadis-i Şerif yazılı. Türk Hat Sanatı’nın, Vezir Ahmed Reşad Paşa Koleksiyonu’na ait olması sebebi ile büyük önem arz eden, yüksek kıymette ele geçmez koleksiyonluk örneğidir.

Provenans: Sultan II.Abdülhamid Han’ın Maliye Nazırı Vezir Ahmed Reşad Paşa Koleksiyonu

Referans: Yaprak Üzerine Yazılan Hatlar, 1991 / Dr.Zübeyde Cihan Özsayıner

Ölçüler: 12.5 x 9 cm.

Vezir ve Nazır Ahmed Reşad Paşa 1848-1927 yılları arasında yaşamış, Sultan II.Abdülhamit Han devrinin en seçkin ve önemli devlet adamlarındandır. Şahsına vezirlik rütbesi ile devrin en büyük takdir beratı olan “Menşur’u Ali” verilmiştir. 1898-1904 yılları arası “Maliye Nazırlığı” görevinde bulunmuş vezirlerdendir. Mimar Mehmet Efendi’ye inşası 14 yıl süren meşhur “Ahmed Reşad Paşa Köşkü”nü yaptırmıştır. Köşkün açılışında resmi bir kabul töreni düzenlenmiş, törende devrin mülki, askeri ve sivil devlet erkânının hemen hepsi hazır bulunmuşlardır. Bu tören uzun yıllar konulmuş, köşkte yapılan bu görkemli törenler zaman içinde tarihi konağın önemini kat kat arttırmıştır. Vezir Ahmed Reşad Paşa Maliye Nazırı iken ölen kızı “Suad” adına Erenköy’de bir cami yaptırmış, bu camiye nispetle o semtin adı da Suadiye kalmıştır. Ahmed Reşad Paşa, Ayşe Kulin'in “Veda” romanında önemli bir rol oynar.

Detaylar
Lot: 223 » Hat

MEHMED BÂHİR YESÂRÎ / BÂHİR ÖZOK (1890-1959)

“Celî Talik Hat Levha”

19.Yüzyıl. Osmanlı. Ketebeli. Hicri 1368 tarihli. Ketebesi “El fakir Es-Seyyid Muhammed Bahir el-Yesârî, 1368” şeklinde atılmış. Celî talik hattı ile Abdulkâdir Geylâni Hazretleri’nden “Lî hamdettin utfî bihâ harre'l-vebâi'l-hâtime El-Mustafâ vel-Murtazâ ve’b-nâhümâ ve'l-Fâtıma / Benim için beş zat vardır. Ben, onlarla yakıcı ateşi bile söndürürüm; Muhammed Mustafâ (sav), Ali el-Murtazâ, oğulları Hasan ve Hüseyin ile Fâtıma(ra)” şeklinde beyit yazılı. Altın cetvelli. Altın ile floral motiflerden oluşan tezhibe sahip. Türk Hat Sanatı’nın koleksiyon değeri yüksek nadir örneklerindendir.

Ölçüler: 45 x 71 cm.

Mehmed Bâhir Yesârî, Enderûn-ı Hümâyûn Mektebi’nin hatt-ı ta’lik muallimi Seyyid Mehmed Bâhir Efendi’nin torunu, Bâb-ı Âlî Nişân Kalemi’nin mümeyyiz muavinlerinden Hacı Mehmed Besim Vefâ’î Efendi’nin oğludur. Hicri 1308 senesinde İstanbul, Kandilli’de doğmuştur. Ser-hâlife Mustafa Efendi İbtidâ’î Mektebi’ni bitirdikten sonra Beylerbeyi Rüşdî Mektebi’ni ikmâl ile Mercân İdâdîsi’ne girmiş, üçüncü sınıfta iken rahatsızlığı nedeniyle terketmek mecburiyetinde kalmıştır. Musıkî aletlerinin imali ile meşgul olan hattatın 976 ud yapmış olduğunu, İbnülemin’e vermiş olduğu beyânâttan anlamaktayız. Hicri 1325 senesinde icâzetine nâ’il olan Mehmed Bâhir Yesârî, ömrü boyunca yazı ile alâkasını kesmemiş olmakla beraber âsârı nâdirdir. Cumhuriyet döneminin önde gelen hattatlarından olan Mustafa Bekir Pekten’e de bir süre ta’lik dersleri vermiştir. Kemânkeşlik ve yay imâlinde de yegâne-i zaman olan Mehmed Bâhir Yesârî, okçuluğa olan muhâbbeti nedeniyle “Özok” soyadını almıştır. Atatürk’ün emri üzerine Necmeddîn Okyay ve kardeşi İbrahim Özok ile Beyoğlu Halkevi bünyesinde Ok Spor Kurumu’nu açmış, geleneksel Türk okçuluğunu yaşatmaya ve canlandırmaya çalışmıştır. 3 Mart 1959 tarihinde vefât etmiştir.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 2
sonraki