OSMANLI 19.YÜZYIL BEYKOZ OPALİN “MEVLEVİ SİKKELİ” BOZALIK

19. Yüzyıl. Osmanlı. Beykoz mamulâtı. Sütbeyaz opalinden mamul. Kupa formlu eserin gövde yüzeyi altın yaldız bezemeler ile çalışılmış çiçek motifleri ile klasik Beykoz üslubunda dekorlu olup merkezi sevgi, aşk ifadesi iri “kalp” formlu madalyona sahip. Ağız çevresi altın konturlu, geniş dairesel kaideli, boğumlu şişkin ve yüksek gövdeli, iki bükme kulplu, kubbe kapaklı, kapak tutamağı “Mevlevi Sikkesi” formunda. Dip kısmında kopartması mevcut. Nadir çıkan koleksiyonluk eserdir.

Referans: Türk Cam Sanatı ve Beykoz İşleri, 1974 / Fuat BAYRAMOĞLU

Yükseklik: 24 cm.

17. ve 18.Yüzyıl’ın sonuna kadar özellikle İstanbul’da camcı esnafınca birtakım loncaların kurulduğu cam imalathaneleri bulunmaktaydı. İlki Boğaziçi’nin Anadolu kıyısındaki Beykoz civarında, bir Mevlevi dervişi olan Mehmet Dede tarafından kurulmuştur. Bu imalathanede fincan, sürahi, vazo, reçellik, gülabdan ve üzeri yaldızlı nakışlarla süslenmiş beyaz süt rengi veya saydam olmayan mavi renkte bir cam hamurundan yapılmış eşyalar üretilmiştir. Adını ilk yapıldıkları yerden alan bu ürünler “Beykoz camları” ya da “İstanbul işi” olarak anılmaktadır. Beykoz işlerini Avrupa ürünlerinden ayıran özellikler vardır. Beykozların arkasından ışık tutulunca kırmızı renkte yansıma olmaktadır. Bunun Beykoz camları içerisinde bulunan kumun özelliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Diğer özellikler ise kesme öbeği veya çukuru denen izlerin olması, kulp ve ayakların yapıştırılma şekillerinin farklı olmasıdır. Beykoz’da kristal cam ve opal camdan çeşitli eşyalar yapılmıştır. Beykozların renksiz saydam camdan ve renksiz kristalden yapılmış olanlarının, renkli opal camlardan daha eski oldukları söylenir. Bezeme olarak hakim olan şekiller yaldızlarla yapılmış bitkisel motifler, gül ve özellikle maydanozdur. Bu sebepten Beykozların bir türüne “Maydanozlu / Maydanoz” denmektedir.