• Cancel
    Filter
Filter

MÜZELİK ESERLER MÜZAYEDESİ | 21

Lot: 51 » Tablo

DİYARBAKIRLI TAHSİN (1874-1937)

Eski Türkçe imzalı. Tuval üzeri yağlıboya.

Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa:113

Ölçüler: 60 x 80 cm.

Diyarbakır Rüştiyesi'nde kurşunkalem ve suluboya çalışmaları yapan Tahsin Bey, daha sonraları resim konusundaki ustalığını İstanbul'da sürdürmüş ve hocası Nuri Paşa’nın takdirini kazanmıştır. İstanbul'a geldikten sonra Harbiye'de "Diyarbakırlı Tahsin" diye tanınan ressam, burada Hoca Ali Rıza'nın öğrencisi oldu. 1895 yılında Harbiye'den süvari mülazimi olarak çıkan Tahsin, 1902'de Osman Hamdi Bey'in sarayda açtığı resim atölyesine devam etti. Sanayi-i Nefise’ye davam etti.  Genelkurmay Resimhanesi’nde çalıştı. Birinci Dünya Savaşı sırasında, binbaşı iken hastalandı ve tedavi için Budapeşte'ye gönderildi. Oradan evli olarak döndü ve emekliye ayrıldı. Bir süre Musevi mektebinde dersler verdi.  Eserleri Deniz Müzesi'nde, İş Bankası koleksiyonunda ve diğer müze ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Details
Lot: 52 » Tablo

DİYARBAKIRLI TAHSİN (1874-1937)

İmzalı. Duralit üzeri yağlıboya.

Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa:113

Ölçüler: 20 x 33 cm.

Diyarbakır Rüştiyesi'nde kurşunkalem ve suluboya çalışmaları yapan Tahsin Bey, daha sonraları resim konusundaki ustalığını İstanbul'da sürdürmüş ve hocası Nuri Paşa’nın takdirini kazanmıştır. İstanbul'a geldikten sonra Harbiye'de "Diyarbakırlı Tahsin" diye tanınan ressam, burada Hoca Ali Rıza'nın öğrencisi oldu. 1895 yılında Harbiye'den süvari mülazimi olarak çıkan Tahsin, 1902'de Osman Hamdi Bey'in sarayda açtığı resim atölyesine devam etti. Sanayi-i Nefise’ye davam etti.  Genelkurmay Resimhanesi’nde çalıştı. Birinci Dünya Savaşı sırasında, binbaşı iken hastalandı ve tedavi için Budapeşte'ye gönderildi. Oradan evli olarak döndü ve emekliye ayrıldı. Bir süre Musevi mektebinde dersler verdi.  Eserleri Deniz Müzesi'nde, İş Bankası koleksiyonunda ve diğer müze ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Details
Lot: 53 » Tablo

FAUSTO ZONARO (1854-1929) RESSAM-I HAZRET-İ ŞEHRİYARİ

“Yıldız’dan İstanbul Manzarası”

İmzalı. Karton üzerine guaj boya.

Ekspertiz: Sn.Bayram Karşit tarafından sertifikalıdır. Eser, ekspertiz raporu ile birlikte teslim edilecektir.

Referans: E.Benezit. Cilt:10 Sayfa:917

Ölçüler: 36 x 46 cm.

Fausto Zonaro, İtalya Padova-Masi'de doğdu. 1891 yılında oryantalist bir tutkuyla merak ettiği İstanbula geldi. Fausto Zonaro, İstanbul’daki ilk günlerinde küçük boyutlu manzaralar, kent yaşamından sahneleri gösteren tablolar yaptı ve bunları Pera'lı bir tacire satarak geçimini sağladı. Teşrifat Nazırı Münir Paşa tarafından Yıldız Sarayı'na davet edildi ve burada Osman Hamdi Bey ile tanıştı. Fausto Zonaro, Münir Paşa'ya eserlerini II. Abdülhamit'e göstermek istediğini belirtti ve isteği yerine getirildi. Sultan II.Abdülhamid Han tarafından Mecidiye Nişanı'na layık görüldü ve "Ressam-ı Hazret-i Şehriyari", yani "Saray Ressamlığı" ünvanına sahip oldu.

Details
Lot: 54 » Tablo

CONTE AMADEO PREZIOSI (1816-1882)

‘’Kağıthane Sadabad Sarayı’’

İmzalı. Kağıt üzeri karışık teknik.

Referans: E.Benezit / Cilt: 8 Sayfa: 488

Ölçüler: 26 x 40 cm.

1816 yılında Malta’da doğdu. Erken yaşlardan itibaren sanata ilgi duydu. Malta'da çok takdir edilen bir ressam olan Giuseppe Hyzler tarafından eğitim gördü. Babası, Amedeo onun hukuk okumasını isterken, o daha çok sanat ve sanatla ilgileniyordu. Resim çalışmalarına École des Beaux-Arts'ta devam etti. İstanbul'a ayak bastığı 1851 yılından bu yana her geçen gün, sanatında olgunluğa erişen Amadeo Prezlosl, «Şark Giysileri» albümüyle Avrupa’da ün yapmıştı. Suluboya tabloları sanat çevrelerinde aranıyor, Şark manzaralarıyla dolu eserlerindeki üslup, hayranlık uyandırıyordu. Bu yüzden İstanbul’a gelen sanat tutkunları ve birçok elçiler, onunla dostluk kurmaktan haz duydular. ilk sergisini 1858’de Paris’te açtı. İkinci sergisi ise çok daha büyük anlam taşımaktadır. Çünkü, ancak milletlerarası sanat ustalığını kabul ettirmiş kişilerin eserlerinin sergilendiği Londra’daki Royal Academia’dan aldığı davet üzerine, 1863 yılında Londra’da bu akademinin salonlarında sergisini açtı. Günümüzde Louvre Müzesi Koleksiyonları arasında yer aldığı belirtilen «Şekerci Hacı Bekir» tablosuyla bu dükkânı ölümsüzleştiren Preziosi, günümüzde tüm Hacı Bekir kutuların» kapağındaki ressamdır.

Details
Lot: 56 » Tablo

MIGIRDİÇ GİVANİAN (1848-1906)

Ermenice imzalı. Tuval üzeri yağlıboya.

Referans: E.Benezit Cilt:5 Sayfa: 56

Ölçüler: 73 x 100 cm.

1848’de İstanbul Beşiktaş’ta doğan sanatçı, Sultan Abdülmecit’in saray kemancısı Ohannes Givan’ın oğlu, tanınmış ressam ve resim hocası Harutyun Givanian’ın da ağabeyidir. 1860’larda, Beşiktaş’taki Ermeni Mektebi’nde ressam Apraham Sakayan’ın talebesi olan Givanian, 1874’de Fransız ressam Pierre Désiré Guillémet’nin Beyoğlu, Hamalbaşı Sokağı’nda açtığı Desen ve Resim Akademisi’nde, 1876–79 yılları arasında da İtalya’da resim eğitimine devam eder. Osmanlı adlı gazetenin 19 Cumadelevvel 1298 (18 Nisan 1881) tarihli sayısından Tepebaşı’ndaki Belediye Bahçesi’nde, Elifba Kulübü tarafından açılan sergiye dört natürmort çalışmasıyla katıldığını öğrendiğimiz sanatçı, Beyoğlu, Cadde-i Kebir’de (bugün İstiklal Caddesi) yer alan Rus Sefarethanesi’nde de 1894’de bir resim sergisi açar. Mıgırdaç Givanian, hem ressamlık yetileriyle, hem de özgün etkinlikleriyle İstanbul'un her tür ortamında istisnai ve ilginç bir kişilik oluşturmuştur. Onun hayal ve zevk ürünü, az veya çok dekoratif unsurlar içeren kompozisyon manzaralarındaki geniş fırça darbeleriyle yaşam bulan gökyüzünde yüzen bulutların pırıltılı etkileri, onun yadsınamaz sanatçı yeteneğinin ve çok renkliliğinin kanıtıdır. Beylerbeyi, Çırağan ve Yıldız Sarayı’nın duvar süslemelerini yapan Givanian, İstanbul tiyatroları için dekorlar da hazırlamıştır. İtalyanca operalarda da rol aldığını öğrendiğimiz sanatçının pek çok özel koleksiyonun yanı sıra, İstanbul Belediye Müzesi ile Viyana ve Venedik St. Lazzaro adasındaki Congregazione Armena Mechitarista Manastırları’nda tabloları bulunmaktadır. 1894 – 1905 yıllarında Odessa’da ve St. Petersburg’da yaşamını sürdüren Givanian, İstanbul’da yaşama veda etmiştir.

Details
Lot: 58 » Tablo

NAZMİ ZİYA (1881-1937)

“Sapanca”

İmzalı. Peyzaj. Tuval üzeri yağlıboya.

Ölçüler: 26 x 27.5 cm.

1881 yılında İstanbul’da doğdu. İlk resim derslerini Hoca Ali Rıza’dan alan sanatçı, 1902’de Sanay-i Nefise Mektebi’ne girerek Valeri, Joseph Warnia-Zarzecki ve Osgan Efendi’den dersler almıştır. Okuldaki eğitimi sırasında doğayı tamamen kopya etmek düşüncesine karşı çıkmış, daha serbest tarzda çalışmayı yeğlemiştir. 1905’te 3 ay için İstanbul’a gelen Fransız ressam Signac, sanatçıyı büyük ölçüde etkilemiş ve Nazmi Ziya 1908’de okulu bitirdikten sonra resim eğitimi için Paris’e gitmiştir. Önce 3 ay kadar Julian Akademisi’nde Royel ve Marcel Bachet’in atölyelelerine devam etmiş, ardından Fernand Cormon’un atölyesine geçerek 1913’e kadar burada çalışmıştır. 1918-21 ve 1925-27 arasında 2 kez Sanay-i Nefise Mektebi müdürü olmuş, ardından da aynı okulda çizim dersleri vermiştir. Sanat yaşamının başından sonuna değin İzlenimci anlayışla çalışan, çoğu kez açık havada çalışan ve özellikle değişen ışık değerlerini betimleyen sanatçı, çok sayıda İstanbul manzarası yapmıştır. Türk Resim Sanatı’nın en önemli kilometre taşlarındandır.

Details
Lot: 59 » Tablo

HÜSNÜ TENGÜZ (1876-1950)

İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya.

Ölçüler: 80 x 106 cm.

Ressam Hüseyin Hüsnü Tengüz, resim sevgisinin küçük yaşlarda başladığını, halk ressamı Emin Baba’yı izlediği zaman ressam olmaya karar verdiğini “Sanat Hayatım” başlıklı otobiyografisinde belirtmektedir. Askeri Rüştiye, Bahriye Mektebi İdadisi, Menşe-i Küttab-ı Bahri sınıfında ve Sanayi-i Nefise Mektebi’nde okumuştur. Erkân-ı Harbiye-i Bahriye, Deniz Müzesi, Matbaa-ı Bahriye gibi kurumlarda ressam olarak çalışmış ve ayrıca Silah Müzesi kurucu üyeliğinde bulunmuştur. Bahriye kıyafetleri, tarihi gemiler ve deniz savaşlarını betimleyen yağlıboya, suluboya, karakalem ve tarama tekniği ile çok sayıda eser ve özellikle albümler hazırlamıştır. Sanatçı, Türk resim tarihinde “Asker Ressamlar” kuşağı olarak anılan ressamların geç dönem temsilcilerinden biri olarak da öne çıkar. Tengüz, deniz ve gemi resimleriyle tanınmasına karşın, Mahmut Şevket Paşa tarafından hazırlanan “Eski Osmanlı kıyafetleri” başlıklı çalışmada görev almıştır.

Details
Lot: 60 » Tablo

HAYRİ ÇİZEL (1891-1950)

‘’Ortaköy Camii’’

İmzalı. 1933 tarihli. Duralit üzeri yağlıboya.

Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa: 113

Ölçüler: 20 x 30 cm.

Asıl adı Hasan Hayrettin Çizel’dir. İlkokulu ve ortaokulu Dimetoka’da okuduktan sonra Edirne İdadisi’ni bitirdi.  Burada Hasan Rıza Bey’den (Şehit Hasan Rıza) resim öğrendi. Hocası gibi savaş ve kahramanlık konularını içeren kompozisyonlar üzerine yoğunlaştı. Sanayi-i Nefise’de Adil Bey’in yanı sıra Warnia Zerzecki ve Valery’den resim dersleri aldı. 1914’te Akademi’yi bitirince Çanakkale savaşlarına katıldı. Bu yıllarda Çanakkale ve çevresinden krokiler çizdi, suluboya resimler yaptı. Terhisten sonra devlet adına Almanya’ya gönderilen sanatçı, orada Hofmann’ın atölyesinde çalıştı. Dönüşünde İstanbul’da Şark Sanayi-i Nefise Atölyesi adında bir yer açtı. İstanbul’daki orta öğrenim kurumlarında resim öğretmeni olarak uzun yıllar görev yaptı. Tarihsel temaları işleyen resimlerinden sonra, bütün çabasını peyzaj resmi üzerinde yoğunlaştırmış olan Hayri Çizel’in sanatı, 1914 kuşağı ressamlarının izlenimci paletine yakındır.

Details
Lot: 63 » Tablo

FUAT SOYHAN (1885-1961)

İmzalı. 1929 tarihli. Tuval üzeri yağlıboya.

Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa:211

Ölçüler: 46 x 60 cm.

1885 yılında Gelibolu’da doğdu. Orta öğrenimini İstanbul’da Mercan İdadisi’nde, yüksek öğrenimini de Edebiyat Fakültesi’nde tamamladı. Ardından 3 yıl kadar Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Salvatore Valeri Atölyesi’nde çalıştı. Kuleli Askeri Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptı. Sanatçı, gerek 1914 Dönemi, gerekse 1930-50’li yıllarda oluşan Müstakiller ve D Grubu sanatçılarının hakim olduğu sanat ortamlarının yeni etkileşimleri içinde bazı grup sergilerine katılsa da genellikle bağımsız çalışmıştır.

Details
Lot: 65 » Porselen

OSMANLI 19.YÜZYIL SARAY İŞİ “YILDIZ” PORSELEN TABAK

“Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu”

19.Yüzyıl. Osmanlı. Ay-yıldız imalat damgalı. Hicri 1310 / 36 tarihli. Sultan II.Abdülhamid Han (1876-1909) dönemi Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu özel üretimlerinden. Sanatçısı tarafından merkezine üst düzey fırça kalitesinde etrafı çok renk stilize Rumi ve Hatayi motiflerle çevrelenmiş “Saray ve İstanbul Boğazı” konulu resim çalışılmış. Eserin damga örneği “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 116’da mevcut olup diğer açıklamalar sayfa 63/69’da yer almaktadır. Fevkalade kondisyonda. Benzer örnekleri müze koleksiyonlarında bulunan Türk Porselen Sanatı’nın ele geçmez koleksiyonluk bir şaheseridir.

Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ

Çap: 21 cm.

Türk çini sanatını canlandırmak, yeni bir yön ve hız vermek amacıyla Sultan II. Abdülhamid (1876-1909) tarafından 1891 yılında Yıldız Sarayı bahçesinde Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu kurulmuştur. Hemen üretime başlayan Fabrika, 1894 depreminde zarar görmüş, aynı yıl İtalyan Mimar Raimondo d’Aronco’ya adeta yeniden yaptırılmıştır. Sultan II. Abdülhamid’in sanata olan ilgisi, Batı ülkelerini görüp yeni teknolojilerin ülkeye getirilme isteği, Anadolu'da yüzyıllar boyunca geliştirilmiş olan çini ve seramik sanatının yeniden canlandırılması düşüncesi, bu Fabrika’nın yapımında etkili olmuştur. Fabrika’nın kuruluşunda gerekli olan ileri teknoloji, her türlü malzeme ve kalıp, Fransa'daki Sèvres ve Limoges fabrikalarından getirilmiştir. Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu’nda üretilen eserlerin tümünde, fabrika’nın orijinal amblemi olan ay-yıldız damgası yer almaktadır. Damganın hemen altında, eserin hangi yılda üretildiği yazılıdır. Hereke Fabrikası gibi bir imparatorluk fabrikası olan Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu’nda üretilen porselenler, öncelikli olarak son dönem saray, köşk ve kasırların dekorasyonunda kullanılmış ve armağan olarak yabancı hanedanlara sunulmuştur. Fabrikada birçok yerli ve yabancı sanatçı çalışmıştır. Bu sanatçıların en önemlilerinden biri olan Halid Naci, padişah tarafından yetiştirilmek üzere Sèvres Porselen Fabrikası'na gönderilmiştir. Fabrikanın kurulduğu ilk yıllarda üretilen eserler, form ve bezeme açısından Fransız porselenlerinin etkisindedir. Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu’ndaki üretim, 1909 yılında, Sultan II. Abdülhamid’in tahtan indirilmesiyle durdurulmuştur. Bu dönemde Müze-i Hümâyûn Müdürlüğü'ne bağlanan fabrikanın yeniden üretime geçmesi için Müze-i Hümâyûn’un müdürü olan Osman Hamdi Bey girişimlerde bulunmuştur. 1910 yılında Osman Hamdi Bey'in ölümüyle Halil Edhem Bey, Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu'nu yeniden çalıştırma hazırlıklarına başlar ve 1911 yılında fabrikada yeniden üretime geçilir.

Details
Lot: 69 » Porselen

SAX MEISSEN 18.YÜZYIL KONT MARCOLINI DÖNEMİ “OSMANLI KALYONLARI” İLE DEKORLU “SARAY İŞİ” PORSELEN SAHLEPLİK TAKIMI

18.Yüzyıl. Kont Marcolini (1774-1815) dönemi, Meissen imalat damgalı. (Çifte Meç) Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 89’da mevcuttur. Osmanlı Sarayı için özel olarak tasarlanılarak imal edilmiş. Sahleplik, kapak ve tabaktan oluşan tam takım. Madalyonlar içerisine “Osmanlı Kalyonları” resmedilmiş. Yoğun altın yaldız bezemeli. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, şeffaf sırlı. Kapak tutamağı dalında çiçek formunda. Fevkalade kondisyonda. Osmanlının yüksek zevkini gözler önüne seren, benzer örnekleri müze koleksiyonlarında yer alan koleksiyonluk eserdir.

Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ

Yükseklik: 15 cm.
Tabak çapı: 13.5 cm.

Alman aristokrat Kont Camillo Marcolini 1774-1815 yılları arasında Meissen porselen fabrikasının başına geçmiş ve Meissen Porselenleri’nin eski başarısına ve ününe kavuşmasını sağlamıştır. Özellikle Osmanlı zevkine uygun eserler üreten fabrikanın en önemli alıcıları yine Osmanlı Sarayı ve yakın çevresi ile Osmanlı zenginleri olmuştur. Fakat Napolyon Savaşları’nın patlak vermesiyle bu ihracat dönemi kısa sürmüştür. Sıraltı maviyle birbirine çapraz olarak geçen kılıçlar ve kabzaları arasına koyulan yıldız (Çifte Meç) Marcolini dönemini belirleyen damgalar olmuştur.

Details
Lot: 70 » Porselen

SAX MEISSEN 18.YÜZYIL KONT MARCOLINI DÖNEMİ “SARAY İŞİ” PORSELEN SUNUMLUK

18.Yüzyıl. Kont Marcolini (1774-1815) dönemi, Meissen imalat damgalı. (Çifte Meç) Eserin damgası “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 89’da mevcuttur. Osmanlı Sarayı için özel olarak tasarlanılarak imal edilmiş. Kapak, sahan ve tabaktan oluşan tam takım. Yoğun altın yaldız bezemeli. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, şeffaf sırlı. Stilize floral motiflerle bezenmiş, kabartma meyve salkımları ile zenginleştirilmiş, kapağı limon formunda tutamaklı. Fevkalade kondisyonda. Osmanlının yüksek zevkini gözler önüne seren, benzer örnekleri müze koleksiyonlarında yer alan koleksiyonluk eserdir.

Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ

Ölçüler: 13 x 17 cm.
Tabak çapı: 21.5 cm.

Alman aristokrat Kont Camillo Marcolini 1774-1815 yılları arasında Meissen porselen fabrikasının başına geçmiş ve Meissen Porselenleri’nin eski başarısına ve ününe kavuşmasını sağlamıştır. Özellikle Osmanlı zevkine uygun eserler üreten fabrikanın en önemli alıcıları yine Osmanlı Sarayı ve yakın çevresi ile Osmanlı zenginleri olmuştur. Fakat Napolyon Savaşları’nın patlak vermesiyle bu ihracat dönemi kısa sürmüştür. Sıraltı maviyle birbirine çapraz olarak geçen kılıçlar ve kabzaları arasına koyulan yıldız (Çifte Meç) Marcolini dönemini belirleyen damgalar olmuştur.

Details
previous
Go to Page: / 5
next