DR. HİKMET HAMDİ BEY (1872-1931)

‘’Yakamoz’’

Eski Türkçe imzalı. Hicri 1329 tarihli. Kağıt üzeri karışık teknik.

Ölçüler: 30 x 45 cm.

Dr. Ahmet Hikmet Hamdi Bey tıp doktorluğu mesleğinin yanı sıra sanatla da yakından ilgilenmiş, bu iki farklı disiplini müzecilik çalışmaları ile birleştirmiştir. Asker ressam Hoca Ali Rıza’dan resim, Hulusi Efendi’den talik yazısı dersleri almıştır.1897 yılında Askeri Tıbbiyeyi bitirdikten sonra, Sıhhiye Müdüriyet-i Umumiyesi Hıfzıssıhha Şubesi’nde göreve başlamıştır. 1915 yılında Sıhhiye Umum Müdürü olan Dr. Adnan Adıvar, Sıhhiye Müzesi kurulması çalışmalarını başlatmıştır, kurucu müze müdürlüğüne Dr. Ahmet Hikmet Hamdi Bey 3000 kuruş maaşla getirmiştir. Aynı yıl Berlin, Frankfurt ve Dresden’deki sağlık müzelerini incelemek için Almanya’ya gönderilmiştir. Bu müzelerde sergilenen verem, sıtma, çiçek gibi bulaşıcı hastalıklardan korunma yollarını anlatan panolar yanında içki, morfin, kokain bağımlılığının zararlarını anlatan 25 görsel pano ile İstanbul’a geri dönmüştür. Getirdiği bu panoları Türkçeye çevirmiş, müze koleksiyonunu arttırmak için benzerlerini yapma çabasına girişmiştir. 30 mülaj ile Hamdi Suat Aknar’a ait 10 adet hastalık patolojisini gösteren maketler müzenin yeni koleksiyonunu oluşturmuştur. 1917 yılında, Cağaloğlu Sıhhiye Müdüriyeti Umumiyesi Binası’nda bir odada müze açma çalışmaları Dr. Ahmet Hikmet Hamdi bey, teknisyen Halit Hakkı bey ve bir hademeden oluşan üç kişilik kadro ile başlamıştır. Hastalık patolojilerinin gösterildiği mulajların yanında, yağlı boya tabloların üretimi için resim atölyesi ile mülaj atölyesini müzede kurmuştur. Halkı sağlıklı yaşam ve bulaşıcı hastalıklardan korunma amacıyla Türkçe olarak 8 yağlı boya ve 10 sulu boya olmak üzere 18 tablo daha koleksiyona kazandırılmıştır. Müzenin bu koleksiyonu, 1917 yılında Sıhhiye Müdüriyeti temsilen Hilal-i Ahmer Sergisi’ne katılmıştır. 1918 yılında müzenin 30 olan model sayısından ancak günümüze 4’ü kalmıştır. Sıhhiye Müdürü Esat Paşa’nın zamanında (1918) Sıhhiye Müzesi’nin açılış töreni yapılmıştır. Halkın ilgisinin artması sonucu müze, bugünkü Divanyolu’ndaki Müdafaayı Milliye Cemiyeti Binası’na taşınmıştır. İki oda ve bir salonda oluşan yeni müze mekanı, bir süre Sanayi-i Nefise Mektebi olarak 1920 yılında da İtalyan askerlerinin kullanımına verilse de 1922 yılından sonra müze olarak tekrar eski işlevini kazanmıştır. Sıhhiye Müzesi örnek alınarak başta Ankara olmak üzere 13 vilayette de sıhhiye müzeleri kurulduğu bilgisi kaynaklarda yer alsa da bu müzelerin açıldığına dair elimizde kesin veri yoktur. Dr. Ahmet Hikmet Hamdi Bey’in 1917 ile 1930’lu yılları arasında sağlık eğitimine yönelik yaptığı yağlıboya tablolarında hastalık ve hasta muayenesi konuları ağırlıklı olarak yer almıştır. Hasta Adam, Lepralı Adam, Hasta Çocuk Portresi, Sirozlu Çocuk, Sağlıklı Erkek Portresi, Kolera Hastalığı, Kızıl Hastalığı tablolarından bazılarıdır. 1928 yılında harf devrimi ile müzenin Osmanlıca anlatımlı olan mulaj ve tabloları yeni harflerle tekrar düzenlenmiştir. 1926 yılında Osmanlıca olarak yazılan ‘’Sıhhi Müze Atlası’’ beş yıl sonra Türkçe olarak yeniden basılmıştır. 1930 yılında Dresden Uluslararası Sağlık Sergisi’nde yer alan bu mulajlar, büyük beğeni toplamıştır.