• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

MÜZELİK ESERLER MÜZAYEDESİ | 19

Sayın koleksiyoner ve sanatseverler eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. İlgilendiğiniz eserler ile ilgili olarak +90 538 833 1391 no'lu telefondan randevu oluşturabilir, The RITZ-CARLTON Residence'daki adresimizde eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.

Müzayedemizde uygulanan komisyon oranı %10, KDV oranı ise %18'dir. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 7 (yedi) iş günüdür, ödemelerde o günkü "TC Merkez Bankası" döviz kuru esas alınır. Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir, cezai şart olarak %30 aracılık hizmeti uygulanır.

Müzayedelerimizde beğeniye sunulan tüm eserler konusunun en değerli uzman ve otoriteleri tarafından ekspertiz edilmekte, ayrıca Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya Müzesi, Türbeler Müzesi, Vakıflar ve Askeri Müze uzmanları tarafından incelenerek onaylanmaktadır.

  • Kategori: Gümüş
Lot: 27 » Gümüş

OSMANLI 19.YÜZYIL SARAY İŞİ SULTAN ABDÜLMECİD HAN TUĞRALI “SULTANİ” GÜMÜŞ BOZALIK

19.Yüzyıl. Osmanlı. Sultan Abdülmecid Han (1839–1861) tuğralı. Saray işi. Osmanlı Saray Erkânı için Sultani özelliklerde imal edilmiş. Sultan Abdülmecid dönemine özgü üslubun tüm özelliklerini barındırmakta. Müstesna eser, Sultan Abdülmecid döneminde yaygın olarak kullanılan güneş motifi “şemse” dekorlu, şemseli zeminler stilize floral ve Osmanlı Rokokosu üslubunda motiflerle çevrili, gövdesi kalem işi ve kazıma/grave tekniği ile oluşturulmuş sıralı Osmanlı Mızıka-i Hümayun arması formunda müzik aletlerinden oluşturulmuş süslemeler ile zenginleştirilmiş. (Mızıka-ı Hümayun, kostümü, donanımı ve örgütlenme şekli itibarı ile Avrupa standartlarında bir ordu olan Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin yapısına uymadığı gerekçesi ile kaldırılan Mehterhane-i Hümayun’un yerine kurulan askeri bandodur.) Yuvarlak düz dipli, yuvarlak şişkin gövdeli, uzun silindirik boyunlu ve yuvarlak vida kapaklı, kapağı aplike dalında tomurcuk tutamaklı. Osmanlı Gümüş Sanatı’nın Mızaka-ı Hümayun armaları ve Mecid Şems’leri ile dekorlanmış, görsel ve estetik yönden ele geçmesi zor, yüksek kıymette koleksiyonluk bir örneğidir.

Referans: Eserin damgası "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 46.sayfasında yer almaktadır.

Yükseklik: 33.5 cm.
Ağırlık: 801 gr.

Detaylar
Lot: 28 » Gümüş

OSMANLI 19.YÜZYIL SARAY İŞİ SAVATLI GÜMÜŞ "VANİ USTA" DAMGALI NARGİLE TAKIMI

19.Yüzyıl. Osmanlı. Sultan II.Abdülhamid Han (1876-1909) dönemi. “Amel-i Vani” usta damgalı. Van işi. Tam takım. Saray yüksek erkânından biri için Sultani özelliklerde ve estetikte özel olarak tasarlanmış. Osmanlının yüksek zevkini gözler önüne seren eserin her parçası gümüşten imal edilmiş ve muazzam bir savat işçiliği ile bezenmiştir. Bezemeler kuş figürleri ile zenginleştirilmiş stilize floral motiflerden oluşmaktadır. Bileziği altın vermeyli, üst kısmı şemseli ve ajurludur. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı Gümüş Sanatı’nın üst seviye özellikleri ile dikkat çeken, ele geçmesi zor koleksiyonluk şaheseridir.

Yükseklik: 30 cm.
Ağırlık: 1.036 gr.

Savat, “sevad” (kara, karanlık, karartmak) sözcüğünden gelir ve gümüş üzerine yapılan siyah desen ve nakışların adıdır. Yalnızca bitmiş formlar üzerine uygulanan bir tekniktir; bu nedenle daha çok “mine”ye benzetilebilir ve bir tür “siyah mine” olduğu söylenebilir. Savat işlemi iki aşamada yapılır; Önce kalemkarlık, sonra savat alaşımının hazırlanması ve uygulanması.

Nargile, geleneksel bir tütün içme aracıdır. Kullanıcının bir hortum aracılığıyla sudan geçerek süzülen dumanı içine çekmesini sağlayan bir düzenek olan nargile, içim şekli ve adabı, yüzlerce yılda oluşmuş kullanım geleneği ile basit bir aletten fazlasını ifade etmekte olup, doğu kültürünün bir parçası haline gelmiştir. Önce İranlılar, daha sonra da Araplar arasında yaygınlaşan nargile, Araplarca “şişa”, İranlılarca ise “kalyan” olarak adlandırılır. Osmanlı’da ise 16.Yüzyılda Amerika'dan gelen tütünün tanınması ile başladı. Nargilenin bölümlerinden her biri eskiden farklı zanaatkarlar tarafından yapılmaktaydı. Nargile temel olarak 4 bölümden oluşur;

Ser: Nargilenin uzun gövdesi. Boyun kısmı dar olmakla birlikte karın kısmına inildikçe çapı genişleyen, yapı olarak sürahiye benzeyen bir parçadır. Cam, metal ve seramikten yapılır.

Lüle: En üstte bulunan, tömbekinin konulduğu delikli tabla. Gümüş, pirinç ya da bakırdan yapılmış, oymalarla süslü bir muhafaza ile çevrilidir. Üzerine köz konularak gerekli ısı sağlanır.

Marpuç: Dumanı şişeden alan ve ağza ulaştıran bölümdür. Bu bölümde kullanılan hortum koyun derisinden yapılır.

Şişe: İçinde dumanı filtre eden suyun olduğu ve fokurdamaların geldiği bölüm.

Detaylar
Lot: 29 » Gümüş

OSMANLI 19.YÜZYIL SARAY İŞİ SAVATLI GÜMÜŞ “VAN” KUBUR DİVİT

19.Yüzyıl. Osmanlı. Eski Türkçe “Van” damgalı. Saray işi. Osmanlı saray erkânı için Sultani özelliklerde ve işçilik kalitesinde özel olarak yapılmış. Silindirik formlu ve vidalı 5 parçadan müteşekkil olup birbirine vidalı olarak tesbit edilmiş mürekkep hokkası, rıhdan ve kalem muhafazasından (kalemdan) oluşmakta. Tüm yüzeyi Osmanlının yüksek zevkini gözler önüne seren savat işçiliği ile oluşturulmuş stilize floral motifler arasına uygulanmış İstanbul’un önemli ve tarihi yerlerinin peyzajları ile dekorlu. Kapağında savat işçiliği ile oluşturulmuş “Osmanlı Saltanat Arması” yer almakta. Gövde üzerindeki madalyonlar içerisine sanatçı tarafından “Ayasofya, Kızkulesi, Galata Kulesi, Boğaziçi” gibi Osmanlı İstanbul’unun ikonik yerleri resmedilmiş. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı Gümüş Sanatı’nın yüksek kıymette ele geçmez bir şaheseri ve müzelik örneğidir.

Referans: Eserin damgası "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 72.sayfasında yer almaktadır.

Uzunluk: 29.5 cm.
Çap: 34 mm.
Ağırlık: 428 gr.

Divit, genellikle silindir biçimli bir kalemdan ile bir hokkadan oluşan yazı takımıdır. Kolay taşınması için kalemdan ve hokka birbirine bağlı olarak tasarlanmıştır. Hattatlar ve katipler divitlerini bellerine sardıkları kuşağın içinde taşırlar, kaymasın diye de “divit şiltesi” denen genelde deriden yapılan bir kılıf içine koyarlardı. Divitlerde hokka kalemdanın alt bölümüne dışarıdan bakıldığında görülmeyecek biçimli vidalı olarak yerleştirilir ya da üst bölümün kenarına perçinlenirdi. Divitler boy ve özelliklerine göre başlıca “hattat diviti”, “katip diviti” ve “kassam diviti” olarak üçe ayrılır. Birçok malzemeden yapılmış olan divitler mevcut olsa da abanoz, fildişi ve altından olanlarına son derece nadir tesadüf edilir. Divit sanatkarlarına “Devati” denilir. Divit yapımı hayli ustalık ve emek isteyen zor bir sanat dalıdır. Evliya Çelebi (1611-1682) divitçi esnafına ait dükkânların Beyazıt’ta kağıtçılar içinde bulunduğunu nakletmiştir. “Devati”ler / Divitçiler, Süleymaniye Camii avlu duvarı önünde boydan boya sıralanmış kırka yakın dükkânda ve bir kısmı da Üsküdar’da bugün Arakıyeci Hacı Cafer Mahallesi adını taşıyan yerde 1900 başlarına kadar faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

 

Savat, “sevad” (kara, karanlık, karartmak) sözcüğünden gelir ve gümüş üzerine yapılan siyah desen ve nakışların adıdır. Yalnızca bitmiş formlar üzerine uygulanan bir tekniktir; bu nedenle daha çok “mine”ye benzetilebilir ve bir tür “siyah mine” olduğu söylenebilir. Osmanlı’da 150 yıl kadar altın devrini yaşamıştır, öyle ki savatlı Türk tabakaları tüm Avrupa’da özellikle de Paris kuyumcularında kendine yer edinmiştir. Savat işlemi iki aşamada yapılır; Önce kalemkarlık, sonra savat alaşımının hazırlanması ve uygulanması. Savat alaşımı, bir ölçü gümüş, dört ölçü bakır, dört ölçü kurşun ve yeteri kadar kükürtten hazırlanır. Eserde önceden açılmış olan kalem kanallarına ekilerek kullanılabildiği gibi (ekme savat), boraksla karıştırılarak çamur haline getirildikten sonra bu boşluklara doldurularak (sürme savat olarak)da kullanılabilir. Ekilen veya sürülen savat, ocak ateşine tutulup yeniden eritilerek, kalem boşluklarını tamamen doldurması sağlanır. Soğutulduktan sonra zeminle bütünleşen savat, su zımparasıyla tesviye edilir, keçeyle parlatılıp cilalanarak işlem tamamlanır.

Detaylar
Lot: 30 » Gümüş

OSMANLI 19.YÜZYIL SULTAN ABDÜLMECİD HAN TUĞRALI “VEHBİ USTA” YAPIMI GÜMÜŞ KOL DİVİTİ

19.Yüzyıl. Osmanlı. Sultan Abdülmecid Han (1839-1861) tuğralı. Eski Türkçe “Amel-i Vehbi” usta damgalı. Gümüşten mamul, cübbe kolunun içinde yani yende taşınan kol diviti. Birbirine tesbit edilmiş mürekkep hokkası ve kalem muhafazasından (kalemdan) oluşmakta. Altın vermeyli, yalın işçilikli, kazıma/kalemişi tekniği ile stilize bitkisel desenli, hokka zemini lale motifli. Hokka kapağı menteşeli, kalemdan kapağı zincir askılıklı, zinciri mevcut. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı Gümüş Sanatı’nın koleksiyonluk bir örneğidir.

Referans: Eserin damgası "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 109.sayfasında yer almaktadır.

Uzunluk: 25.5 cm.
Ağırlık: 390 gr.

Divit, genellikle silindir biçimli bir kalemdan ile bir hokkadan oluşan yazı takımıdır. Kolay taşınması için kalemdan ve hokka birbirine bağlı olarak tasarlanmıştır. Hattatlar ve katipler divitlerini bellerine sardıkları kuşağın içinde taşırlar, kaymasın diye de “divit şiltesi” denen genelde deriden yapılan bir kılıf içine koyarlardı. Divitlerde hokka kalemdanın alt bölümüne dışarıdan bakıldığında görülmeyecek biçimli vidalı olarak yerleştirilir ya da üst bölümün kenarına perçinlenirdi. Divitler boy ve özelliklerine göre başlıca “hattat diviti”, “kâtip diviti” ve “kassam diviti” olarak üçe ayrılır. Birçok malzemeden yapılmış olan divitler mevcut olsa da abanoz, fildişi ve altından olanlarına son derece nadir tesadüf edilir. Divit sanatkarlarına “Devati” denilir. Divit yapımı hayli ustalık ve emek isteyen zor bir sanat dalıdır. Evliya Çelebi (1611-1682) divitçi esnafına ait dükkânların Beyazıt’ta kağıtçılar içinde bulunduğunu nakletmiştir. “Devati”ler / Divitçiler, Süleymaniye Camii avlu duvarı önünde boydan boya sıralanmış kırka yakın dükkânda ve bir kısmı da Üsküdar’da bugün Arakıyeci Hacı Cafer Mahallesi adını taşıyan yerde 1900 başlarına kadar faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

 

Detaylar
Lot: 48 » Gümüş

OSMANLI 19.YÜZYIL “KULA” İŞİ SÜVARİ PAŞASINA AİT "MEİMAR USTA" DAMGALI SAVATLI GÜMÜŞ TABAKA

19.Yüzyıl Osmanlı. “Kula” ve “Meimar” usta damgalı. “M.S” inisiyalli. Gümüş. Üst düzey savat işçiliği ile “Osmanlı Süvari Paşası” için özel olarak tasarlanılarak yapılmış. Bir yüzünde Sultan tuğrası, floral motiflerin sarmaladığı çatılmış tüfek, süngü, tabanca, kılıç, borazan, at kuyruğu, at eyeri ve at nalı ile oluşturulmuş tasarım harikası bir arma, diğer yüzünde ise at kuşamları ve stilize floral motiflerin sarmaladığı at tasviri ile sahibinin inisiyali bulunmaktadır. Üstten kapaklı, iç yüzeyi ve mekanizma düğmesi altın vermeyli. Fevkalade kondisyonda. Bugüne kadar eşine rastlanılmamış, savat işçiliğinin zirvesi, koleksiyon değeri yüksek nadir bir eserdir.

Referans: Eserin damgası "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 71.sayfasında yer almaktadır. Eserin usta damgası ile ilgili damga örnekleri ise "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 94.sayfasında yer almaktadır.

Yükseklik: 17 mm.
Ölçüler. 9 x 6 cm.
Ağırlık: 97 gr.

Savat, “sevad” (kara, karanlık, karartmak) sözcüğünden gelir ve gümüş üzerine yapılan siyah desen ve nakışların adıdır. Yalnızca bitmiş formlar üzerine uygulanan bir tekniktir; bu nedenle daha çok “mine”ye benzetilebilir ve bir tür “siyah mine” olduğu söylenebilir. Savat işlemi iki aşamada yapılır; Önce kalemkarlık, sonra savat alaşımının hazırlanması ve uygulanması.

Detaylar
Lot: 49 » Gümüş

OSMANLI 19.YÜZYIL SAVATLI GÜMÜŞ İSTANBUL BEYEFENDİSİ BAKIM SETİ

19.Yüzyıl. Osmanlı. İstanbul işi. Gümüş. Osmanlı saray erkânından biri için özel yapım. Merkezi Sultan tuğrası formunda “Besmele-i Şerif”, diğer yüzü ise sahibinin baş harfleri “S.A” inisiyalli. Savat işçiliği ile çok zarif Osmanlı Rokokosu üslubunda dekorlu. Bıyık tarağı başta olmak üzere dört aparattan müteşekkil, cepte taşınmak üzere tasarlanmış, askı kancalı. Fevkalade kondisyonda. Nadir tesadüf edilen koleksiyonluk eserdir.

Ölçüler: 7.5 x 2.5 cm.
Ağırlık: 34 gr.

Savat, “sevad” (kara, karanlık, karartmak) sözcüğünden gelir ve gümüş üzerine yapılan siyah desen ve nakışların adıdır. Yalnızca bitmiş formlar üzerine uygulanan bir tekniktir; bu nedenle daha çok “mine”ye benzetilebilir ve bir tür “siyah mine” olduğu söylenebilir. Savat işlemi iki aşamada yapılır; Önce kalemkarlık, sonra savat alaşımının hazırlanması ve uygulanması.

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 1
sonraki