Sayın koleksiyoner ve sanatseverler eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede"ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. İlgilendiğiniz eserler ile ilgili olarak +90 538 833 1391 no'lu telefondan randevu oluşturabilir, The RITZ-CARLTON Residence'daki adresimizde eserleri yakından inceleyebilir ve uzmanlardan bilgi alabilirsiniz.
Müzayedemizde uygulanan komisyon oranı %15, KDV oranı ise %18'dir. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 7 (yedi) iş günüdür, ödemelerde o günkü "TC Merkez Bankası" döviz kuru esas alınır. Açık arttırma sonrası "SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI, veya ALIMDAN VAZGEÇME" söz konusu değildir, cezai şart olarak %30 aracılık hizmeti uygulanır.
Müzayedelerimizde beğeniye sunulan tüm eserler konusunun en değerli uzman ve otoriteleri tarafından ekspertiz edilmekte, ayrıca Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya Müzesi, Türbeler Müzesi, Vakıflar ve Askeri Müze uzmanları tarafından incelenerek onaylanmaktadır.
ÇİN 19.YÜZYIL “QING DÖNEMİ” BLEU-BLANC PORSELEN ŞİŞE
19.Yüzyıl. Çin. Qing Hanedanı (1644-1916) Jiaqing dönemi. Osmanlı Sarayı için üretilmiş. Süleymaniye işi kubbesel bronz vida kapaklı, kapak tutamağı palamut formunda. Altın vermeyli. Halka dipli, şişkin gövdeli, iri boğumlu, dar uzun boyunlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı, sıraltına kobalt mavi renkte stilize floral motifli. Ağaçlar, çiçekler, yapraklar ve meyvelerden oluşan harika bir kompozisyona sahip. Fevkalade kondisyonda. Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’nda bu tip maden eklemeler yapılmış 187 adet porselen mevcuttur. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin benzer örnekleri müze koleksiyonlarında yer alan, yüksek kıymette koleksiyonluk örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 48 x 20 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
ÇİN MİNG DÖNEMİ “BLEU-BLANC” PORSELEN TABAK
17.Yüzyıl sonu. Çin. Ming Hanedanı. Sıraltı kobalt mavi renkte stilize dekorlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Duvar asma aparatları ile. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin, benzerleri müze koleksiyonlarında yer alan koleksiyonluk örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 25 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
ÇİN 18.YÜZYIL CELADON (MERTEBÂNİ) TABAK
18.Yüzyıl. Qing Hanedanı (1644-1911) Osmanlı Pazarı için özel imalat. “Sgraffito” tekniği ile oluşturulmuş Lotus çiçekleri ve stilize floral motiflerle bezeli. Yuvarlak halka tabanlı, geniş ve hafif çukur gövdeli. Özellikle İslam ülkelerinde celadonların zehiri belli ettiği inancı, tercih edilerek kullanılmalarına yol açmıştır, bu inanış İslam kaynaklarında yer almaktadır. Kâtip Çelebi, Cihannüma adlı eserinde celadonların zehiri belli ettiğini detaylıca yazmış, Thévenot ise 1655-1656 anılarında “saraydan yeni çıkmış bir içoğlandan Padişaha yemeklerin porselenden daha kıymetli Çin toprağından yapılmış zehire karşı panzehir olan kaplarda verildiğini öğrendim” sözleriyle Osmanlı Sarayı’nda da bu inanışın etkili olduğundan bahsetmiştir. Benzer örnekleri müze ve özel koleksiyonlarda yer alan koleksiyonluk eserdir.
Çap: 30 cm.
ÇİN CELADON (MERTEBANİ) VAZO
19.Yüzyıl. Çin. Osmanlı pazarı için özel imalat. Yuvarlak halka tabanlı, geniş ve şişkin gövdeli, uzun boyunlu, geniş ağızlı. Yüzeyi kabartma stilize floral dekorlu. Fevkalade kondisyonda. İşçilik ve sanatsal kalitenin en üst noktada uygulandığı koleksiyonluk bir örnektir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 24.5 x 12 cm.
ÇİN 18.YÜZYIL “KANGXI DÖNEMİ” FAMILLE-VERTE PORSELEN KAPAKLI KÜP
18.Yüzyıl. Çin. Qing Hanedanı (1644-1916) Kangxi dönemi. Famille-Verte. Damgalı (Hurma Yaprağı). Eserin damga örneği “Porselencilik Tarihi” kitabı sayfa 82’de yer almaktadır. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Sıraltına çok renk çalışılmış, altın yaldız bezemeli. Haliyle. Halka dipli, uzun şişkin gövdeli, kubbesel kapaklı, kapak tutamağı palamut formunda. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin, nadir ve koleksiyonluk örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 41 x 18 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
JAPON 19.YÜZYIL “İMARİ” PORSELEN DUVAR TABAĞI
19.Yüzyıl. Japon. Meiji Hanedanı. İmari. Kallavi ebatlarda duvar tabağı. Klasik üslup stilize süslemelerle bezeli, altın yaldız bezemeli. Fevkalade kondisyonda. Duvar asma aparatı mevcut. İhtişamlı görselliği ile dikkat çeken koleksiyonluk eserdir.
Yıldız Sarayı’nda kullanılan bu tip porselenler, Sultan II.Abdülhamid Han’ın 1909 yılında tahttan indirilmesinden sonra, ikamet ettiği Yıldız Sarayı’ndaki Yıldız Müzesi’nden alınmış ve Topkapı Sarayı’na taşınmıştır. Topkapı Sarayı Müzesi’nin Çin Porselenleri koleksiyonunda 673 parça bu stilde porselen eşya bulunmaktadır.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 46 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
ÇİN 18.YÜZYIL “BLEU-BLANC” PORSELEN ÇİFT TABAK
18.Yüzyıl. Çin. Qing Hanedanı. Çift. Osmanlı Pazarı için özel imalat. Sıraltı kobalt mavi renkte Lotus çiçekleri ve stilize floral motiflerle bezeli, çevresi “Sang de Boeuf” renkte bordürlü. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Fevkalade kondisyonda. Duvar asma aparatları ile. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin, nadir ve koleksiyonluk örnekleridir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 27.5 cm. (her biri)
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
JAPON 19.YÜZYIL PORSELEN DUVAR TABAĞI
19.Yüzyıl. Japon. Damgalı. Kallavi ebatlarda. Sıraltı mavi renkte realist peyzaj çalışmalı, bordürü stilize dekorlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Halka dipli, yuvarlak formlu, geniş çukur gövdeli. Eserin arka bordürü ön yüzdeki tezyinatın devamı niteliğinde dekorlu. Ebatları ile dikkat çeken türünün ele geçmez koleksiyonluk örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 42 cm.
JAPON 19.YÜZYIL PORSELEN DUVAR TABAĞI
19.Yüzyıl. Japon. Damgalı. Kallavi ebatlarda. Sıraltı mavi renkte realist peyzaj çalışmalı, bordürü stilize dekorlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Halka dipli, yuvarlak formlu, geniş çukur gövdeli. Eserin arka bordürü ön yüzdeki tezyinatın devamı niteliğinde dekorlu. Ebatları ile dikkat çeken türünün ele geçmez koleksiyonluk örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 53 cm.
ÇİN 19.YÜZYIL “QING DÖNEMİ” BLEU-BLANC PORSELEN TABAK
19.Yüzyıl. Çin. Qing Hanedanı (1644-1916) Jiaqing dönemi. Damgalı. (Ming Dönemi Xuande / Hsüan-Tê damgalı) Ming stili. Çin porselenlerinde eski devirlerden modellenmiş eserlere saygı ve referans sebepli dönem damgası vurulurdu. Sıraltı kobalt mavi renkte stilize dekorlu, merkezi kaplan figürlü. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Halka dipli, yuvarlak formlu, geniş çukur gövdeli. Eserin arka bordürü ön yüzdeki tezyinatın devamı niteliğinde dekorlu. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin, yüksek kıymette koleksiyonluk örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Çap: 27 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
ÇİN 19.YÜZYIL “BLEU-BLANC” PORSELEN KÜP
19.Yüzyıl. Çin. Ming ekolü. Sıraltı kobalt mavi renkte, kuş figürleri ile zenginleştirilmiş stilize floral dekorlu. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı, renksiz şeffaf sırlı. Halka dipli, geniş şişkin gövdeli, dar ağızlı. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı'da her zaman güç ve zenginliğin göstergesi olmuş Çin porselenlerinin koleksiyonluk bir örneğidir.
Referans: Porselencilik Tarihi, 1941 / Hüseyin KOCABAŞ
Ölçüler: 21 x 19 cm.
Batının porselen ile ilk tanışmasının 13. Yüzyılda Venedikli seyyah Makro Polo’nun seyahatnamesi ile olduğu bilinmektedir. Doğuda en eski devirlerde bile kullanılan Çin porselenlerini fağfuri tabiri ile bizim ülkemizde yüzyıllardır kıymetle aranan eşyaların arasında en başta görürüz. Buna en güzel örnek Topkapı Sarayı Çin Porselenleri Koleksiyonudur. Osmanlı Saraylarında ilk olarak Sultan II.Beyazıd zamanında Çin porselenlerinden bahsedilir. Sultan I.Selim’in İran ve Mısır seferlerinden birçok porseleni İstanbul’a getirdiği, bunların bazılarının üzerlerine yakutlar, zümrütler işletildiği, tombak ve gümüş aplikelerle zenginleştirildiği bilinmektedir. Özellikle Şah İsmail’in Sarayı’ndan getirilen ve üzerleri altın teller ile tutturularak zümrüt ve yakut işlenmiş beyaz Çin porselenleri nadir örneklerdendir. Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Çin porselenlerine çok meraklı idi, hatta devlet erkânını Çin porselenleri kullanmaya teşvik ettiği gibi bunları hediye olarak da tercih ederdi. Osmanlı Sarayı’ndan özel olarak Çin’e defalarca kervanlar gönderildiği kayıtlarla sabittir. İstanbul’a uzak doğudan gelen her kervanın en kıymetli eşyasını fıçılar içine itina ile yerleştirilmiş Çin porselenleri teşkil ederdi. Bunlar İstanbul’da hatta İmparatorluk sınırları içindeki müşterilerin zevkine sunulur ve yüksek fiyatlarla satılırdı, bu eserlerin en iyi alıcısı kuşkusuz saraydı.
ÇİN 18.YÜZYIL CLOISONNÉ (MİNELİ) BUHURDAN
18.Yüzyıl. Çin. Cloisonné tekniği ile çok renk mine kullanılarak imal edilmiş, stilize geometrik ve floral motifler ile bezeli. Bakırdan mamul. Yüksek repoussé ayaklı, çift kulplu şişkin gövdeli, ajurlu kubbesel kapaklı. Fevkalade kondisyonda. Türünün son derece dekoratif ve koleksiyonluk bir örneğidir.
Ölçüler: 23 x 20 cm.