• Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

MÜZELİK & KOLEKSİYONLUK ESERLER MÜZAYEDESİ | 22

  • Kategori: Cam
Lot: 23 » Cam

OSMANLI 19.YÜZYIL “BOHEM” USTA DAMGALI NARGİLE TAKIMI

19.Yüzyıl. Osmanlı. Fevkalade tasarıma sahip altın vermeyli bronz seri Osmanlıca usta damgalı. Osmanlı İmparatorluğunun üst düzey yaşamı içinde oldukça popüler olan Bohem Cam Sanatı’nın Osmanlı zevkine uygun klasik Bohem üslubunda altın yaldız ve çok renk mine ile dekorlanmış zengin işçiliği ve görselliği ile dikkat çeken seçkin bir örneği. Avrupa’da Osmanlı pazarı için Türk beğenisine uygun olarak yapılan ve “Türk Camı” diye adlandırılan fevkalade kondisyona sahip eser dar uzun boyunlu ve şişkin gövdeli şişe, nargile tabağı ve yoğun altın vermeyli Osmanlı seri ile tam takımdır. Osmanlının yüksek zevkini gözler önüne seren koleksiyonluk eserdir.

Tabak çapı: 22 cm.
Uzunluk: 42 cm.

Nargile, geleneksel bir tütün içme aracıdır. Kullanıcının bir hortum aracılığıyla sudan geçerek süzülen dumanı içine çekmesini sağlayan bir düzenek olan nargile, içim şekli ve adabı, yüzlerce yılda oluşmuş kullanım geleneği ile basit bir aletten fazlasını ifade etmekte olup, doğu kültürünün bir parçası haline gelmiştir. Önce İranlılar, daha sonra da Araplar arasında yaygınlaşan nargile, Araplarca “şişa”, İranlılarca ise “kalyan” olarak adlandırılır. Osmanlı’da ise 16.Yüzyılda Amerika'dan gelen tütünün tanınması ile başladı. Nargilenin bölümlerinden her biri eskiden farklı zanaatkarlar tarafından yapılmaktaydı.

Detaylar
Lot: 120 » Cam

BOHEMYA “ÇEŞM-İ BÜLBÜL” GECE SÜRAHİSİ TAKIMI

19.Yüzyıl sonu. Bohemya mamulatı. Osmanlı Pazarı için özel imalat. Bardak, sürahi ve tabaktan oluşan tam takım. Fevkalade kondisyonda. Koleksiyonluk bir örnektir.

Yükseklik: 21 cm.
Tabak Çapı: 20 cm.

Çeşmibülbüllerin yapılışında şöyle bir yol takip edilir: Üfleme piposu önce erimiş cama daldırılıp çevrilerek ucuna cam toplanır. Potadan çıkarılan cam dışarıda biçimlendirilir ve yeterli ısıya indirilir. İçinde renkli cam çubukların dizili olduğu kalıba sokulan fıska (piponun ucundaki cam kütlesi) üflenip şişirilir ve çubukların sıcak cama yapışması sağlanır. Daha sonra pipo yeniden potaya daldırılarak çubukların üzerine cam sarılır ve döndürülerek tekrar üflenir.

Detaylar
Lot: 124 » Cam

Detaylar
Lot: 125 » Cam

Detaylar
Lot: 133 » Cam

OSMANLI 19.YÜZYIL BEYKOZ OPALİN ALTIN BEZEME “MAYDANOZLU” KÂSE

Referans: Türk Cam Sanatı ve Beykoz İşleri, 1974 / Fuat BAYRAMOĞLU

Ölçüler: 5.5 x 12 cm.

17. ve 18.Yüzyıl’ın sonuna kadar özellikle İstanbul’da camcı esnafınca birtakım loncaların kurulduğu cam imalathaneleri bulunmaktaydı. İlki Boğaziçi’nin Anadolu kıyısındaki Beykoz civarında, bir Mevlevi dervişi olan Mehmet Dede tarafından kurulmuştur. Bu imalathanede fincan, sürahi, vazo, reçellik, gülabdan ve üzeri yaldızlı nakışlarla süslenmiş beyaz süt rengi veya saydam olmayan mavi renkte bir cam hamurundan yapılmış eşyalar üretilmiştir. Adını ilk yapıldıkları yerden alan bu ürünler “Beykoz camları” ya da “İstanbul işi” olarak anılmaktadır. Beykoz işlerini Avrupa ürünlerinden ayıran özellikler vardır. Beykozların arkasından ışık tutulunca kırmızı renkte yansıma olmaktadır. Bunun Beykoz camları içerisinde bulunan kumun özelliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Diğer özellikler ise kesme öbeği veya çukuru denen izlerin olması, kulp ve ayakların yapıştırılma şekillerinin farklı olmasıdır. Beykoz’da kristal cam ve opal camdan çeşitli eşyalar yapılmıştır. Beykozların renksiz saydam camdan ve renksiz kristalden yapılmış olanlarının, renkli opal camlardan daha eski oldukları söylenir. Bezeme olarak hakim olan şekiller yaldızlarla yapılmış bitkisel motifler, gül ve özellikle maydanozdur. Bu sebepten Beykozların bir türüne “Maydanozlu / Maydanoz” denmektedir. 

Detaylar
Lot: 134 » Cam

OSMANLI 19.YÜZYIL BEYKOZ 5 ADET BİLLUR PARFÜM ŞİŞESİ

19. Yüzyıl. Osmanlı. Beykoz mamulâtı. Billur camdan mamul kesme tekniği ile stilize geometrik dekorlu ve yoğun altın yaldız bezemeli 5 adet parfüm şişesi. Eserlerden 3 adedi orijinal kapaklıdır.

Referans: Türk Cam Sanatı ve Beykoz İşleri, 1974 / Fuat BAYRAMOĞLU

Uzunluk: 12 cm.

17. ve 18.Yüzyıl’ın sonuna kadar özellikle İstanbul’da camcı esnafınca birtakım loncaların kurulduğu cam imalathaneleri bulunmaktaydı. İlki Boğaziçi’nin Anadolu kıyısındaki Beykoz civarında, bir Mevlevi dervişi olan Mehmet Dede tarafından kurulmuştur. Bu imalathanede fincan, sürahi, vazo, reçellik, gülabdan ve üzeri yaldızlı nakışlarla süslenmiş beyaz süt rengi veya saydam olmayan mavi renkte bir cam hamurundan yapılmış eşyalar üretilmiştir. Adını ilk yapıldıkları yerden alan bu ürünler “Beykoz camları” ya da “İstanbul işi” olarak anılmaktadır. Beykoz işlerini Avrupa ürünlerinden ayıran özellikler vardır. Beykozların arkasından ışık tutulunca kırmızı renkte yansıma olmaktadır. Bunun Beykoz camları içerisinde bulunan kumun özelliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Diğer özellikler ise kesme öbeği veya çukuru denen izlerin olması, kulp ve ayakların yapıştırılma şekillerinin farklı olmasıdır. Beykoz’da kristal cam ve opal camdan çeşitli eşyalar yapılmıştır. Beykozların renksiz saydam camdan ve renksiz kristalden yapılmış olanlarının, renkli opal camlardan daha eski oldukları söylenir. Bezeme olarak hakim olan şekiller yaldızlarla yapılmış bitkisel motifler, gül ve özellikle maydanozdur. Bu sebepten Beykozların bir türüne “Maydanozlu / Maydanoz” denmektedir. 

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 1
sonraki