ABDÜLFETTAH EFENDİ (1815-1896)

“Zerendud Hat Levha”

Hicri 1274 tarihli. Ketebeli. Lacivert zemin üzerine zerendud tekniğiyle (altın) tatbik edilmiş, Talik hattı ile dört satır Farsça yazılmış Rubai. (Vezni: Mef'ûlü, Mefâîlü, Mefâîlü Fa' / Feul) Altın cetvelli. Altın ile “Hâlkâr” tezhipli.

“Yârab be harîm-i nîstî bârem dih / Bâşed ki şeved zi nîstî kârem bih / Muhtâr ne, mecbûr ne der râh-i fenâ / Ser ber kadem-i Ahmed-i Muhtârem bih”
“Tanrım! İzin ver yokluk dergâhına girmeme / Bakarsın, yokluk sâyesinde işim girer yoluna / Muhtar yok, mecbur yok yokluk yolunda / İyi olur başımı koyarsam Ahmed-i Muhtar'ın ayağına”

Ölçüler: 41 x 39.5 cm.

Rum asıllı Abdülfettah Efendi Hicri 1230 (1815) yılında Sakız Adası’nda doğmuştur. Henüz çocuk denecek yaşta Koca Hüsrev Paşa tarafından İstanbul’a getirilerek, iyi bir eğitim ve terbiye aldı Abdülfettah Efendi, Dâire-i Askeriye’de Arapça, Farsça, matematik ve hat dersleri almıştır. 1831 yılında Hüsrev Paşa’nın özel kâtibi oldu. 1839’da Sadâret Mektubî Kalemi’ne getirildi. 1845’de Eyüp Camii, bir yıl sonra da Şehzâde Mehmet Camii Vakıfları’nın kaymakamlığına memur edildi. Sonraki yıllarda farklı vilayetlerin evkâf ve mal müdürlüklerine tayin edildi. 1857 yılında ser-sikkezen oldu. 1860’da filigran îmâlini öğrenmek için Viyana ve Paris’e gönderildi. 1861 yılından itibaren devletin çeşitli kademelerinde üst derecede görevler aldı. 1846’da kendisine verilen hocalık rütbesi 1879’da “bâlâ” rütbesine çıkarıldı. Birinci rütbe “Mecidî” ve birinci rütbe “Osmanî” nişanlarına lâyık görüldü. Abdülfettah Efendi, sülüs-nesih yazılarını Hâfız Mustafa Şâkir Efendi’den meşk etmiş ve 1833 yılında icazetini almıştır. Ta’lîk hattını ise, Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi’den öğrenmiş ve 1846’da mezun olmuştur. Abdülfettah Efendi bu iki yazı çeşidinin dışında, tuğra ve celî yazılarında başarılı bir sanatkârdır. Sultan II.Mahmud Han başta olmak üzere, beş padişah döneminde eserler veren Abdülfettah Efendi’nin İstanbul, Bursa, Edirne, Kastamonu, Şam ve Girit gibi Osmanlı’nın çeşitli vilayetlerinde levha, tuğra ve kitâbeleri bulunmaktadır. Abdülfettah Efendi, celî sülüste önceleri Mahmud Celâleddin tavrında eserler vermiş, daha sonraları Mustafa Râkım üslûbunu benimsemiştir. Celî ta’lîkde ise, hocası Yesârîzâde vâdîsinde yazmıştır. Bununla beraber kendisinin Îran üslûbunda celî ta’lîk yazıları da bulunmaktadır. Abdülfettah Efendi 81 yaşında 16 Ekim 1896’da Vaniköy’deki yalısında vefat etmiştir. Ayasofya Camii’ndeki cenaze namazından sonra Sultan II.Mahmud Türbesi Hazîresi’ne defnedilmiştir.