ŞEKER AHMET PAŞA (1841-1907)

“Sultan Abdülaziz Han Tuğralı Yıldız Vazo”

Eski Türkçe ve Latin harfleri ile üç (3) imzalı. Natürmort. Mukavva üzerine yağlıboya ve altın yaldız.

1.Eski Türkçe ile “Ahmed Ali” imzası (sağ altta)
2.Eski Türkçe ile “Ahmed” imzası (sol altta)
3.Latin harfleri “Ahmed Aly” imzası (sol altta)

Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu için Sultan Abdülaziz Han tuğralı vazo çizimi. Sultan Abdülaziz Han’ın yaveri ve Sarayın sanat elçisi Şeker Ahmet Paşa’nın bugüne kadar görülmemiş başyapıtı. Sertifikalı.

Sertifika: Eserin, Sn.Bayram Karşıt tarafından 26.05.2022 tarihinde verilmiş sertifikası mevcuttur.

Referans: Benzer tek örnek "Türk Sanatının Büyük Ustaları Şeker Ahmet Paşa" kitabının 89. sayfasında bulunmaktadır. Aynı eser, Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin 28.11.2010 tarihli müzayede kataloğunda Lot:543 olarak yer almıştır.

Ölçüler: 101 x 72 cm.

Türk ressam ve devlet adamı Şeker Ahmet Paşa 1841’de İstanbul’da doğdu. On dört yaşında Tıbbiye Mektebi’ne girdi. Üstün başarı gösterip, bu arada resim sanatında özel yeteneğini ortaya koyduğundan, öğrenciliği sırasında, bu okulun resim öğretmeni yardımcılığına atandı. Resimleri, Padişah Abdülaziz’in dikkatini çekti ve onun isteğiyle, Paris’te Türk öğrenciler için kurulmuş olan Mekteb-i Osmaniye’ye gönderildi. Boulanger ve Gerome gibi akademik sanat eğitimi veren atölyelerdeki dersleri de izledi. 1862’den 1871’e kadar Paris’te çalıştı. 1870’te Paris’te düzenlenen Evrensel Sergi’ye katıldı. Istanbul’a dönüşünde piyade yüzbaşısı rütbesiyle Tıbbiye Mektebi’ne resim öğretmeni oldu. Ayrıca Beyazıt, Zeyrek, Kaptan İbrahim Paşa ve Sultanahmet sanayi mekteplerinde resim dersleri verdi. Kolağası (kıdemli yüzbaşı) olarak Abdülaziz’in yaverliğini yaptı. 27 Nisan 1873’te İstanbul Sanayi Mektebi salonunda, Türkiye’deki ilk resim sergisini açtı. Portre, figür ve kompozisyon gibi türlerin pek denenmediği o devirde Şeker Ahmed Paşa, natürmortları ile dikkat çekti. İki yıl sonra, 1 Temmuz 1875’te bir sergi daha düzenledi. 1877’de dördüncü rütbeden Osmanlı nişanı aldı ve bir yıl sonra da kaymakam oldu. 1890’da ferikliğe (tümgeneralliğe) yükseldi ve 1907 yılına kadar sarayda yabancı konuklar teşrifatçısı olarak görev yaptı. Fransızcayı çok iyi bilen, iyi huyu, tatlı dili, dost severliğinden ötürü «şeker» lakabını kazanan Ahmed Paşa, İstanbul’da, Mercan semtindeki evinde büyük bir resim atölyesi kurdu, orada çalıştı ve birçok gence sanatını öğretti.