FRANSIZ GOTİK ÇİFT ALTIN VERMEYLİ BRONZ KATEDRAL ŞAMDANI

18.Yüzyıl sonu. Fransız. Gotik stilde iki koruyucu meleğin taşıdığı yedi mumluklu altın vermeyli çift şamdan. Harika patineye sahip eserler fevkalade kondisyondadır.

Aynı üslupta benzer sanat eserleri Notre Dame Katedrali, Chartes Katedrali, Strasburg Katedrali ve Lutheran Katedrali’nde görülebilir. İhtişamlı görüntüsü ile dikkat çeken, üst seviye işçilik ile yapılmış, ele geçmez koleksiyonluk eserlerdir.

Yükseklik: 123 cm.
Şamdan Çap: 37 cm.


→ YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Evrensel olan; Hinduizm, Taoizm, Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslâm gelenekleri arasında önemli farklılıklar vardır, ancak kendi içleri içerisinde sanatla aralarında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Tanrı kavramı imge, nesne ve binalarda (kilise, cami vs..) cisim bulur. İslam dininin soyut kutsallıklarından tamamen farklı olan Hristiyan dininin antropomorf efsaneleri ve tasarımları soyut tanrı düşüncesini ‘çarmıha gerilme heykelleri, ikonalar, haçlar, İsa resimleri’ gibi eserler ile bir gerçekliğe büründürür.

Din, asırlar boyunca iktidarın kalıcılaştırılmasının bir aracı olarak kullanılmıştır. Bu sebeple tarihsel olarak din yani kilise sanatın da en etkili patronu olmuş ve sanatın konusunu da asırlar boyunca kendi belirlemiştir. Dünya müzeleri ‘çarmıha gerilme, yeniden dirilme, Meryem Ana ve çocuk´ konularının düşünülebilecek her açıdan işlendiği İsa, Meryem ve aziz figürleriyle doludur. Bugün insanlığın en değerli sanat eserleri arasında saydığımız bir çok eser (Michelangelo’nun Sistine Şapeli tavanı, Leonardo da Vinci´nin Son Akşam Yemeği tablosu vs..) kiliseye  veya ona bağlılığını göstermek isteyen asil ve zenginler sayesindedir.

Sanatın dinle kesiştiği nokta anlaşılması zor,  tanımlamaya, kurallara, doktrinlere direnen karakteridir. Din yaşama dair bir realite, sanat da bu realitenin irrealitesinin yansımasıdır.