19.Yüzyıl başı. Osmanlı. Sultan II.Mahmud Han (1808-1839) tuğralı. Ajurlu, tek hazneli. Kazıma (grave) ve kalemişi tekniği ile dekorlu. Gövdesi girlandlarla çevrili, stilize akantus yaprakları ile bezeli. Gümüş askılı ve askı aparatlı, her halkası tuğralı.
Referans: Eserin damgası "Osmanlı Gümüş Damgaları / Garo Kürkman" kitabının 45.sayfasında yer almaktadır.
Kandil Ölçüler: 16 x 13 cm.
Zincir Uzunluk: 48 cm.
Ağırlık: 457 gr.
Form ve motifleri genellikle bir inancı yansıtan ve aydınlığı temsil eden kandiller eşya ve sembol olarak kutsal kitaplarda önemli bir yer tutar. Hz. Süleyman’ın sarayında ve daha sonra Bâbil’e götürülen değerli eşya arasında altın kandiller de vardı (I. Krallar, 7/49; II. Tarihler, 13/11; Yeremya, 52/19). Yeni Ahid’de Hz. Îsâ’ya izâfe edilen bir cümlede Hz. Yahyâ kandile benzetilir (Yuhanna, 5/35-36). Simeon da Hz. Îsâ’yı henüz bebekken kucağına alıp ondan Allah’ın bütün milletlerin yolunu aydınlatmak için hazırladığı ışık diye bahseder (Luka, 2/31). Bu söz, Hıristiyan dünyasında ışığa ve onun kaynağı olan mum ve kandile neredeyse kutsallık izâfe edilecek bir önem kazandırmıştır. Vaftiz, düğün ve cenaze törenlerinde gündüz de olsa mum yakıldığı gibi kilise ve dindar Hristiyan evlerindeki Meryem ana ve Hz. Îsâ ikonalarının önünde de hiç sönmeyen kandiller yakılmaktadır; Türkçe’deki “Meryem Ana kandili gibi” (zayıf yanan, güçsüz ışık) deyimi de buradan gelmektedir.
Share
Ask a question
Ask a question