FENERCİ MEHMED ATÖLYESİ (18.YÜZYIL)
Kağıt üzeri suluboya ve guaj boya. 12 adetten oluşan koleksiyon. Eserlerin alt kısmında tiplemelerin Osmanlıca isimleri yer almakta. Koleksiyon, Osmanlı İstanbul'un da 17.Yüzyıl başından beri yaygın olarak giyilen kıyafetlerin ayrıntılı görüntülerini içermekte. Serideki tasvirleri üç ana kategoride inceleyebiliriz; Padişahlar, Padişah Yaverleri (saray çalışanları) ve Ordu’da görev yapan kişiler. Fenerci Mehmed’in eserleri, döneminde Osmanlı Sarayı’na kadar ulaştı ve Türk Medeniyeti Tarihi bakımından önemli bir kaynak olan ''Mecmûa-i Tesâvîr-i Osmâniyye'' kitabında yer aldı. Bilinen 3 adet albümü vardır. Bu albümlerden birincisi Topkapı Sarayı Koleksiyonu’nda Envanter No:A.3690 ile kayıtlıdır ve 97 resimden oluşur, ikincisi İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Koleksiyonu’nda Envanter No:9362 ile kayıtlı olup 32 resimden oluşur, 97 resimden oluşan üçüncü ve son albüm ise Rahmi Koç Koleksiyonu’nda bulunmaktadır. Fevkalade kondisyonda. Belgesel özellikli. Yüksek kıymette ele geçmez koleksiyonluk eserlerdir.
Ölçüler: 24 x 18 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
JEAN BRINDESI (1826-1888)
“Ottoman Gentleman”
İmzalı. Kâğıt üzeri karışık teknik.
Ölçüler: 22 x 20 cm.
İtalyan asıllı ressam Jean Brindesi, Sultan Abdülmecit Han döneminde İstanbul'da yaşayıp günlük yaşam ve ordu yaşamından sahneler çizdi. Resim atölyesi Beyoğlu semtindeydi. Mezarı ise Feriköy'deki Katolik mezarlığındadır. Tabloları Paris'teki ünlü Lemercier yayınevi tarafından taş baskı gravüre çevrilip iki Albüm olarak 1855 ve 1860 yıllarında yayınlandı. Albümlerden biri çoğu Osmanlı sarayı rütbelisi olan insan kıyafetleri, öteki ise İstanbul'da günlük yaşam sahnelerini görüntülemektedir. Brindesi'nin çizimleri taş baskı ve renklendirilmiş olarak, Ch. Bour, Hadamard, J. Gaildrau, A. Charpentier, Gilbert, Bayot, Schultz, Sorrieu gibi birçok gravürcü tarafından yayımlanmıştır. Brindesi'nin özgün desenleri Topkapı Sarayı müzesi ile İstanbul Üniversitesinde bulunmaktadır.
Share
Ask a question
Ask a question
FERNAND PELEZ DE CORDOVA (1820-1899)
“Café à Constantinople”
İmzalı. Kağıt üzeri karışık teknik. Eserin arkası “Fernand Pelez de Cordova, Élève de Gérôme” ibareli.
Oryantalizm akımının en önemli sanatçısı Jean-Léon Gérôme’un öğrencisi Cordova’nın nadir ele geçen koleksiyonluk eserlerinden.
Provenans: DROUOT-RICHELIEU, Paris France / 06.08.2018 / Lot 54
Referans: E.Benezit / Cilt: 8 Sayfa: 194
Ölçüler: 30 x 25 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
CAROLINE FISHER (1862-1944)
“Sultanın Gözdesi”
Kâğıt üzeri karışık teknik. Çerçevesi “J.&G. Biddle” etiketli, Caroline Fisher ibareli.
Ölçüler: 38 x 25 cm.
60 x 47 cm. (çerçeveli)
Share
Ask a question
Ask a question
FRANCESCO BALLESIO (1860-1923)
“Sultanın Gözdesi”
İmzalı. Roma ibareli. Kağıt üzeri suluboya ve karışık teknik. Oryantalist tarzda uzmanlaşmış suluboya ressamı Ballesio’nun literatüre girmiş en önemli başyapıt eseridir.
Referans: E.Benezit. Cilt:1 / Sayfa:553
Ölçüler: 80 x 60 cm.
F.Ballesio 1860 yılında İtalya’da doğdu. Torino'daki Accademia Albertina’ya katıldı, daha sonra Roma’ya taşınarak, eğitimini Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nde tamamladı. 1883'te Roma Uluslararası Güzel Sanatlar Sergisi'ne, 1884'te ise Torino Genel Sergisi'ne katıldı. Birçok önemli Avrupalı sanatçıyı New York’a taşıyan ve sergisini gerçekleştiren (Pablo Picasso, Henri Matisse, Joan Miro vb.) ve New York Sanat Müzesi’nin Koleksiyonun’daki eserlerin birçoğunun kaynağı olan Gallery Dudensing & Son’ın aracılığıyla ünlü koleksiyonerlerin dikkatini çekti. Bu sayede sayısız eseri İngiliz ve Amerikan Müzeleri ile birçok özel koleksiyona dahil oldu.
Share
Ask a question
Ask a question
LOUIS DEVEDEUX (1820-1874)
"Gözdelerin Nargile Keyfi”
“Haremde Müzik"
İmzalı. Tuval üzerine yağlıboya. Harem Serisinden. Çift.
P.Delaroche ve Decamps ile beraber çalışmış, eserleri 1838’den itibaren Salon de Paris’te sergilenmeye başlanmış sanatçının nadir ele geçen, çift olması sebebi ile de ayrıca önem arz eden “Sultan’ın Gözdelerinin Haremde Günlük Yaşam Sahneleri”ni ustaca resmettiği koleksiyonluk yapıtlarıdır. Orijinal altın varak çerçeveleri içinde.
Referans: E.Benezit. Cilt:3 / Sayfa:546
Ölçüler: 39x55 cm (her biri)
Share
Ask a question
Ask a question
EMIL TESCHENDORFF (1833-1894)
İmzalı. 1866 tarihli. Oryantal. Tuval üzeri yağlıboya.
Referans: E.Benezit. Cilt:10 / Sayfa:123
Ölçüler: 56 x 38 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
GYULA TORNAI (1861-1928)
“L'Antiquaire du Souk de Tétouan”
İmzalı. Tetuan, 1899 tarihli. Tuval üzeri yağlıboya.
Eserlerinin çoğu Macaristan National Gallery Koleksiyonu’nda bulunan, Paris Exposition Universelle bronz madalya sahibi sanatçının başyapıtlarından. Eserin restorasyon aşamasında imzası re-type edilmiştir. Orijinal altın varak çerçevesi içerisinde.
Referans: E.Benezit / Cilt:10 Sayfa:232
Provenans: Sotheby’s, New York / 18.04.2008 - Lot: 155
Gros & Delettrez / 20.06.2011 - Lot: 57
Ölçüler: 80 x 60 cm.
115 x 95 cm. (çerçeveli)
Share
Ask a question
Ask a question
JEAN-BAPTISTE PIGALLE (1714-1785)
“Saray Soytarısı”
İmzalı. 1777 tarihli. Bronz, altın patineli. 18.Yüzyıl.
Müzayede Referans: Christie's, Londra / 2006 “Important European Sculptures” Lot:220 Satış Fiyatı: 435.000 USD. (Sanatçının müzayede satış rekoru)
Referans: E.Benezit. Cilt:8 / Sayfa:329
Yükseklik: 33 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
FRANSIZ 19.YÜZYIL TURQUERIE HANIM SULTAN FİGÜRLÜ ALTIN VERMEYLİ BRONZ KONSOL SAAT
19.Yüzyıl. Fransız. Turquerie. Osmanlı pazarı için özel imalat. Sıvama altın vermeyli, kadranı Romen rakamlı, Rokoko üslubunda dekorlu. 1721 yılında Osmanlı elçisi yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin Paris’e gönderilmesi ile özellikle Fransa’da başlayan ve öteki Avrupa merkezlerine de yayılan Turquerie Sanat Akımı’nın etkisi altında bronzdan son derece görsel ve estetik şekilde tasarlanılarak imal edilmiş. Osmanlının yüksek zevkini tüm ihtişamıyla gözler önüne seren koleksiyonluk eserdir.
Ölçüler: 46 x 32 x 12 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
FRANSIZ 19.YÜZYIL TURQUERIE SULTAN FİGÜRLÜ “HONORÉ PONS” ALTIN VERMEYLİ BRONZ KONSOL SAAT
19.Yüzyıl başı. Fransız. Honoré Pons (1780-1847) imzalı. 1827 tarihli. İmalat damgalı, seri numaralı. Turquerie. Osmanlı pazarı için özel imalat. Altın vermeyli, kadranı Romen rakamlı. “Pons de Paul” olarak tanınan altın madalyalı saat yapımcısının başta “British Museum / Envanter No:1958,1006.2089” ve “Metropolitan Museum / Envanter No:1999.253” olmak üzere birçok müze koleksiyonunda eserleri mevcuttur. 1721 yılında Osmanlı elçisi yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin Paris’e gönderilmesi ile özellikle Fransa’da başlayan ve öteki Avrupa merkezlerine de yayılan Turquerie Sanat Akımı’nın etkisi altında bronzdan son derece görsel ve estetik şekilde tasarlanılarak imal edilmiş. Osmanlının yüksek zevkini tüm ihtişamıyla gözler önüne seren, yüksek kıymette koleksiyonluk eserdir.
Referans: Watchmakers and Clockmakers of the World, 2006 / N.A.G. Press, London
Dictionnaire des Horlogers Francais, 1972 / Tardy, Paris
Ölçüler: 42 x 28 x 11 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
FRANSIZ 19.YÜZYIL “TURQUERIE” HEYKEL
“Yeniçeri”
19.Yüzyıl. Fransız. Tutya, brown patineli.
1721 yılında Osmanlı elçisi yirmisekiz Mehmed Çelebi’nin Paris’e gönderilmesi ile özellikle Fransa’da başlayan ve öteki Avrupa merkezlerine de yayılan Turquerie Sanat Akımı’nın etkisi altında son derece görsel ve estetik şekilde tasarlanılarak imal edilmiş.
Uzunluk: 42 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL “SARAY İŞİ” ALTIN KAKMA KILIÇ
19.Yüzyıl. Osmanlı. Saray işi. Sultani özelliklerde. Müstesna eserin bademli kabzası vatoz derisinden, kabza bordürü altın kakma. Şemse motifli siperliği, çamurluğu, ağızlığı ve bilezikleri altın kakma. Rokoko üslubu dekorlu namlusunun bir yüzü “Güneş”, diğer yüzü “Hilal” motifli. Ahşap kını deri kaplı. Çift bilezikli, taşıma halkalı. Fevkalade kondisyonda. Benzer örnekleri müze vitrinlerini süsleyen, ele geçmesi zor gerçek koleksiyonluk eserdir.
Uzunluk: 100 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL ALTIN KAKMA ÇAKMAKLI TÜFEK
Osmanlı. 19.Yüzyıl. Rumi üslubu süslemelerle bezeli. Mekanizması çakmaklı, mercan aplikeli ve altın kakma tezyinatlı. Gümüş bilezikli namlusu çelik, altın kakma tezyinatlı. Gövdesi ile dipçiği gümüş ve kemik kakma. Orijinal çelik harbisi mevcut. Yüksek kıymette, nadir koleksiyonluk eserdir.
Uzunluk: 110 cm.
Askerliğe doğuştan yatkın olan Türklerde silah işlevselliğinin yanında estetiğiyle de ilgi konusudur. Osmanlı silahları biçimlerinin ve üstün niteliklerinin yanı sıra süslemeleriyle de sanat eseri niteliği taşır ve Osmanlı maden, tezhip, kuyumculuk, hat sanatlarının ortak ürünü niteliğindedir. Osmanlı Devleti, ateşli silahların ilk olarak geliştiği Orta Avrupa ve Balkanlara yakın olmanın ve hatta buraları erken zamanlarda fethetmenin ve diğer yandan bölgedeki madenlere sahip olmanın avantajını çok iyi bir şekilde değerlendirmiş ve neticesini almıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk olarak tüfek imal edildiğine dair kayıtlar 1524-25 tarihlidir. Osmanlı devletinde top hariç ordunun ihtiyaç duyacağı hemen hemen her türlü savaş araç ve gereçleri “Cebeci Ocağı’nda imal edilip muhafaza edilirdi. Osmanlılar da tüfekler ve tabancalar, ateşleme mekanizmaları, nişangah sistemleri, kabza ve dipçik formlarıyla diğer ülke tüfek ve tabancalarından farklı özellikler gösterir. Osmanlı ateşli silahlarının süslenmesinde namlularda; altın, gümüş, yarı değerli taş kakma, dipçik ve kabzalarda ise kemik, bağa gümüş ve taş kakma kullanılmıştır. Şüphesiz küçük bir beylikten bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin büyümesinde en büyük faktörlerden birisi de kullanmış oldukları silahlar ve silah teknolojilerini iyi takip etmeleridir. Osmanlı silahlar konusunda kısa zamanda büyük gelişmelere meç atmış ve bu gelişmeleri kısa sürede dünyanın pek çok ülkesine ulaştırmıştır.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL SEDEF KAKMA ÇAKMAKLI KALE TÜFEĞİ
Osmanlı. 19.Yüzyıl. Usta damgalı. Kallavi ebatlarda. Osmanlı Rokokosu ve Rumi üslubu süslemelerle bezeli. Mekanizması çakmaklı. Çelik namlusu gümüş aplikeli, gümüş bilezikli ve gümüş kakma tezyinatlı. Gövdesi ve dipçiği sedef ve kemik kakma. Yüksek kıymette, nadir koleksiyonluk eserdir.
Uzunluk: 153 cm.
Askerliğe doğuştan yatkın olan Türklerde silah işlevselliğinin yanında estetiğiyle de ilgi konusudur. Osmanlı silahları biçimlerinin ve üstün niteliklerinin yanı sıra süslemeleriyle de sanat eseri niteliği taşır ve Osmanlı maden, tezhip, kuyumculuk, hat sanatlarının ortak ürünü niteliğindedir. Osmanlı Devleti, ateşli silahların ilk olarak geliştiği Orta Avrupa ve Balkanlara yakın olmanın ve hatta buraları erken zamanlarda fethetmenin ve diğer yandan bölgedeki madenlere sahip olmanın avantajını çok iyi bir şekilde değerlendirmiş ve neticesini almıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk olarak tüfek imal edildiğine dair kayıtlar 1524-25 tarihlidir. Osmanlı devletinde top hariç ordunun ihtiyaç duyacağı hemen hemen her türlü savaş araç ve gereçleri “Cebeci Ocağı’nda imal edilip muhafaza edilirdi. Osmanlılar da tüfekler ve tabancalar, ateşleme mekanizmaları, nişangah sistemleri, kabza ve dipçik formlarıyla diğer ülke tüfek ve tabancalarından farklı özellikler gösterir. Osmanlı ateşli silahlarının süslenmesinde namlularda; altın, gümüş, yarı değerli taş kakma, dipçik ve kabzalarda ise kemik, bağa gümüş ve taş kakma kullanılmıştır. Şüphesiz küçük bir beylikten bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti’nin büyümesinde en büyük faktörlerden birisi de kullanmış oldukları silahlar ve silah teknolojilerini iyi takip etmeleridir. Osmanlı silahlar konusunda kısa zamanda büyük gelişmelere meç atmış ve bu gelişmeleri kısa sürede dünyanın pek çok ülkesine ulaştırmıştır.
Share
Ask a question
Ask a question
RESSAM FUAT SOYHAN’A AİT OSMANLI 19.YÜZYIL BARUTLUK
19.Yüzyıl. Osmanlı. Ahşap üzeri kemik ve bronz kakma, mekanizması çalışır durumda. Kallavi ebatlarda. Eser, sanatçı tarafından yağlıboya natürmort bir eserinde model olarak kullanılmıştır. Fevkalade kondisyonda. Osmanlı ve Cumhuriyet ilk dönem ressamlarımızdan Fuat Soyhan’a ait olması açısından büyük önem ve kıymete haiz, nadir koleksiyonluk eserdir.
Provenans: Fuat Soyhan Aile Koleksiyonu
Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa: 211
Ölçüler: 22 x 18 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
TURQUERIE SANATI 19.YÜZYIL ALTIN VERMEYLİ (SANCAKLI) MUHAREBE TEMALI RÖLYEF
Ölçüler: 14 x 10 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL ASKERİ SANCAK
19.Yüzyıl. Osmanlı. Bordo renk ipek saten üzerine “Kelime-i Tevhid” tatbik edilmiş, astarlı ve saçaklı. İyi kondisyonda. Zor tesadüf edilen, yüksek kıymette gerçek koleksiyonluk eserdir.
Ölçüler: 80 x 90 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL SULTAN II.MAHMUD HAN DÖNEMİ “EDİRNEKARİ” AY-YILDIZLI ÇİFT AYNA
19.Yüzyıl başı. Osmanlı. Çift. Edirnekari. Sultan II.Mahmud Han (1808-1839) dönemi. Ihlamur ağacından yapılmış eser yeşil ve kırmızı renk tempera boya ve yoğun altın yaldız ile bezenmiştir, aynaları orijinaldir. Merkezdeki “Ay-Yıldız” motifi emperyal bir taç ile neticelenmiştir. Çift olması sebebi ile ayrıca önem arz eden eserler ebatları, işçilik kalitesi ve formu itibariyle dikkat çekicidir. Topkapı Sarayı’nın hemen her köşesinde tüm ihtişamıyla göze çarpan Edirnekari Sanatı’nın ihtişamlı görselliği ile ön plana çıkan tasarım harikası koleksiyonluk örnekleridir.
Ölçüler: 93 x 40 cm. (her biri)
Edirnekari, 14.Yüzyıldan başlayarak Edirne’de ahşap üzerine oyma, yaldızlama ve boyama biçiminde yapılan süslemelerin genel adıdır. Edirne’ye has manasında “Edirnekari” olarak adlandırılan ahşap işçiliği Türk Ahşap Sanatı’nda 16. Yüzyıldan itibaren Edirne gibi İstanbul’da da ahşap sanatçılarının uyguladığı bir tekniktir. Genelde çok renk bitkisel motifler kullanılarak lake tekniğinde ve tempura boya kullanılarak yapılan ve Türk geleneksel evlerinin ve saraylarının tavan süslemelerinde, kapı, dolap, sandık, kavukluk, rahle, cilt kapakları gibi dekorasyon elemanlarında uygulanmaktadır. Edirnekâri, 19. yy’ın ortalanna kadar kullanıldı ve büyük ustalar yetişti. Barok tarzında ancak Osmanlı’ya özgü bir stilde yapılan oyma ve kakma işçiliği ile lake tekniğinin buluştuğu bu güzel eserler Topkapı Sarayı’nın hemen her köşesinde tüm ihtişamıyla göze çarpmaktadır.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL PULAT TEPSİ
19.Yüzyıl. Osmanlı. Dolmabahçe Sarayı önünde Saltanat Kayığı konulu. Oval formlu, çift kulplu ve yüksek kenarlı. Yeşil renk zemin üzerine çok renk ile çalışılmış stilize floral süslemeler ile dekorlu, altın yaldız bezemeli. Türünün nadir çıkan koleksiyonluk örneğidir.
Ölçüler: 64 x 47 cm.
Pulat tepsiler, 18.Yüzyılın sonunda Batı’da yapılmaya başlanmış, 1851 yılındaki Büyük Dünya Fuarı’nda (The Great Exhibition) ilk defa sergilenmiş, 19. yüzyılda ise Osmanlı’nın günlük yaşamının bir parçası olarak Osmanlı pazarında görülmeye başlanmıştır. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde başta İstanbul Galata ve Haliç bölgesinde, çoğunluğu Yahudi tüccarlar tarafından yerel atölyelerde üretilmeye başlanmış ve 20. yüzyılın erken dönemlerinde sanayileşmenin getirdiği seri üretim ile birlikte ortadan kaybolmuştur. Pulat tepsilerin kısmen el işçiliği kullanılarak üretilmiş olmaları ve üretim aşamaları dikkate alınırsa bu tepsiler, “sanat” ve “zanaat” arasındaki ince çizgide durarak çok değerli kültür varlıklarımız arasında yer almaktadır.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL PULAT TEPSİ
19.Yüzyıl. Osmanlı. Dolmabahçe Sarayı önünde Saltanat Kayığı konulu. Oval formlu, çift kulplu ve yüksek kenarlı. Kırmızı renk zemin üzerine çok renk ile çalışılmış stilize floral süslemeler ile dekorlu. Türünün nadir çıkan koleksiyonluk örneğidir.
Ölçüler: 64 x 47 cm.
Pulat tepsiler, 18.Yüzyılın sonunda Batı’da yapılmaya başlanmış, 1851 yılındaki Büyük Dünya Fuarı’nda (The Great Exhibition) ilk defa sergilenmiş, 19. yüzyılda ise Osmanlı’nın günlük yaşamının bir parçası olarak Osmanlı pazarında görülmeye başlanmıştır. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde başta İstanbul Galata ve Haliç bölgesinde, çoğunluğu Yahudi tüccarlar tarafından yerel atölyelerde üretilmeye başlanmış ve 20. yüzyılın erken dönemlerinde sanayileşmenin getirdiği seri üretim ile birlikte ortadan kaybolmuştur. Pulat tepsilerin kısmen el işçiliği kullanılarak üretilmiş olmaları ve üretim aşamaları dikkate alınırsa bu tepsiler, “sanat” ve “zanaat” arasındaki ince çizgide durarak çok değerli kültür varlıklarımız arasında yer almaktadır.
Share
Ask a question
Ask a question
ŞAHANE-İ LİTOGRAFİ / PANORAMA DE CONSTANTINOPLE
“F. Leoffler, Constantinople”
19.Yüzyıl. Sultan II.Abdülhamid Han (1876-1909) dönemi. F. Leoffler tarafından litografi tekniğinde hazırlanmış panoramik İstanbul görünümü, özel ciltli. Cildi rumi ve hatayi motiflerle bezeli, altın yaldızlı. Cildin bir yüzünde Sultan II.Abdülhamid Han tuğrası ve altında Eski Türkçe ile “Şahane-i Litografi”, diğer yüzde ise Fransızca “Panorama de Constantinople” yazmakta. Fevkalade kondisyonda. Türünün koleksiyonluk örneğidir.
Ölçüler: 15 x 23 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
OSMANLI 19.YÜZYIL DİVAL İŞİ YASTIK YÜZÜ
19.Yüzyıl. Osmanlı. Ayasofya tasvirli. Eski Türkçe ile “Ayasofya” ibareli. Lacivert renk kadife üzerine altın kılaptanla dival işi tekniğinde uygulanmış, saçaklı. Elde işlenmesi çok zor olan, emek ve sabır isteyen bu eserlerden günümüze fevkalade kondisyonda ulaşan örnek az sayıdadır. Osmanlı Tekstil Sanatı’nın son derece estetik ve gösterişli, fevkalade kondisyonu ile dikkat çeken koleksiyonluk bir örneğidir.
Ölçüler: 48 x 46 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
FUAT SOYHAN (1885-1961)
“Camii İçi”
İmzalı. Tuval üzeri yağlıboya.
Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa: 211
Ölçüler: 61 x 45 cm.
1885 yılında Gelibolu’da doğdu. Orta öğrenimini İstanbul’da Mercan İdadisi’nde, yüksek öğrenimini de Edebiyat Fakültesi’nde tamamladı. Ardından 3 yıl kadar Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Salvatore Valeri Atölyesi’nde çalıştı. Kuleli Askeri Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptı. Sanatçı, gerek 1914 Dönemi, gerekse 1930-50’li yıllarda oluşan Müstakiller ve D Grubu sanatçılarının hakim olduğu sanat ortamlarının yeni etkileşimleri içinde bazı grup sergilerine katılsa da genellikle bağımsız çalışmıştır.
Share
Ask a question
Ask a question
FUAT SOYHAN (1885-1961)
“Camii”
İmzalı. Kontrplak üzeri yağlıboya.
Referans: Türk Ressamları Hayatları ve Eserleri / Sayfa: 211
Ölçüler: 35 x 41 cm.
1885 yılında Gelibolu’da doğdu. Orta öğrenimini İstanbul’da Mercan İdadisi’nde, yüksek öğrenimini de Edebiyat Fakültesi’nde tamamladı. Ardından 3 yıl kadar Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Salvatore Valeri Atölyesi’nde çalıştı. Kuleli Askeri Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptı. Sanatçı, gerek 1914 Dönemi, gerekse 1930-50’li yıllarda oluşan Müstakiller ve D Grubu sanatçılarının hakim olduğu sanat ortamlarının yeni etkileşimleri içinde bazı grup sergilerine katılsa da genellikle bağımsız çalışmıştır.
Share
Ask a question
Ask a question