• Cancel
    Filter
Filter

MÜZELİK ESERLER MÜZAYEDESİ | 21

  • Category: Tekstil
Lot: 33 » Tekstil

OSMANLI 18.YÜZYIL “SARAY İŞİ” SULTANİ TILSIMLI (ŞİFALI) GÖMLEK

18.Yüzyıl. Osmanlı. Saray işi. Sarayda hasta düşen şehzade ve sultanların şifa bulması için saray âlimi, saray müneccimi, saray terzisi ve saray nakkaşı tarafından özel olarak yapılmış. Aharlanmış kumaş üzerine ön ve arka yüzü ile kolları da dâhil simli cetveller ile kaytanlanmış “41” adet kartuş içerisine camilerde biriken “İS”lerden üretilmiş siyah mürekkep kullanılarak sülüs hat ile Besmele, Ayetel Kürsi, Fetih Suresi, Kuran-ı Kerim’den şifa ayetleri, Esma-ül Hüsna (Allah’ın 99 ismi), Kelime-i Tevhid ve Ashab-ı Kehf’in isimleri (Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayyuş ve köpekleri Kıtmir) yazılmıştır.

Eserde tercih edilen “41” sayısı tılsım amaçlıdır. “41” en büyük sayıdan bile 1 fazlaya işarettir. Çünkü 40 sayısı âdet ve geleneklerimizde ve özellikle dinimizde çoğunluğu bildiren işlerde asgari en büyük sayıyı temsil eder. İnanışa göre bazı sure ve dualar “41” kere okunursa çocuk hastalıklardan, beladan korunur, şifa bulur, gam, keder ve sıkıntı kalmaz, sihir ve büyü tesirsiz hale gelir, şeytandan korunulur ve peygamber gece rüyada görülür. Numerolojide ise “41” cennet kuvvetleri tarafından gönderilen mistik ve güçlü sayılardan biridir. Pozitif enerjiyi ve mücadeleyi temsil eder, size inanan cennetsel kuvvetler olduğu anlamına gelir.

Eser kruvaze biçiminde kapanan, kısa kollu, yuvarlak yakalı, içi astarlı ve etrafı yeşil fitilli olarak tasarlanmıştır. Tılsımlı / Şifalı gömlekler savaşta korunmak ve galip gelmek, hastalıkta şifa bulmak ve nazarlardan korunmak için Osmanlı sultanları ve şehzadeleri için sarayda üç, dört yıl gibi uzun bir çalışmanın eseri olarak âlim (üzerine yazılacak olan ayet ve duaların tespiti için), müneccim (başlamak için ayın eşref saatlerini ve uğurlu günleri tespit için), saray terzisi, tezhip ustası ve nakkaş tarafından hazırlanırdı. Sarayda bu gömlekler yedekleri ile birlikte yapılır ve sadece bir kere kullanılırdı. Fevkalade kondisyonu ile dikkat çeken eserde sadece bir kere kullanmış ve itina ile günümüze kadar saklanmıştır. Türk İslam Sanatı’nın müzelik eser statüsünde son derece önemli koleksiyonluk örneğidir.

Referans: Eserin muhtemelen aynı ellerden çıkmış tıpkı benzerleri (yedekler) “Türk ve İslam Eserleri Müzesi Koleksiyonu” ve “Ekrem Ayverdi Koleksiyonu”nda bulunmaktadır. Eserin görseli “Sadberk Hanım Müzesi Kubbealtı H.A Koleksiyonu” adlı kitapta 34 no’lu eser olarak sayfa 70’de bulunmaktadır.

Ölçüler: 77 x 50 cm.

Details
Lot: 42 » Tekstil

ATATÜRK’ÜN EŞİ LATİFE HANIM TARAFINDAN KADİFE ÜZERİNE GÜMÜŞ TEL İLE İŞLENMİŞ OSMANLI YASTIK YÜZÜ

Provenans: Latife Hanım Aile Koleksiyonu. Eser provenans mektubu ile birlikte teslim edilecektir.

Eserin provenans mektubunda; “Kadife üzerine gümüş tel işlemeli yastık yüzü, Uşşakizade Latife Hanım tarafından işlenerek kız kardeşi olan anneannem Vecihi İlmen’e, Atatürk ile boşanmasından sonra tedavi için gittiği Çekoslovakya’nın Tatra Kentinden döndüğü 1927 yılında hediye ettiği çiftten birincisidir. Mehmet Sadık Öke, 05/01/2019 İstanbul” yazmaktadır.

Referans: Aynı Koleksiyondan çıkmış Latife Hanım’a ait diğer eserler Rahmi M.Koç Müzesi Atatürk Bölümü’nde teşhir edilmektedir.

Ölçüler: 40 x 60 cm.

Latife Uşakî, 17 Haziran 1898 yılında İzmir'de doğdu. İzmir’in tanınmış ailelerinden biri olan "Uşaklıgil" âilesine mensuptur ve yazar Hâlit Ziyâ Uşaklıgil'in akrabasıdır. Uşakîzâde Muammer Bey ile Adevîye Hanım'ın kızı olan Latife Hanım Paris'te Sorbonne Üniversitesi’nde siyâset ve hukuk eğitimi aldı, Londra'da dil öğrenimi gördü. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Almanca biliyordu. Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılması üzerine, üçüncü sınıfta üniversite eğitimini yarıda bırakarak, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve ordusunu karşılamaya İzmir'e döndü. 9 Eylül 1922'de, Türk ordusunun İzmir'e girişinin ardından, başkumandana güvenli bir karargâh arayışındaki kurmayları, Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı Göztepe'deki Uşakîzâde Âilesi'nin köşküne götürdüler. Ebeveynleri o sırada bir yurt dışı seyâhatinde olduğu için köşkte babaannesiyle birlikte kalan Latîfe Uşakî, 14 Eylül'den itibaren Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı köşkte ağırladı. 16 gün süren ve 30 Eylül 1922 tarihinde sona eren bu misafirlikte köşk, "Mudanya Ateşkes Antlaşması" çalışmalarına sahne oldu. 17 Aralık 1922 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın annesi Zübeyde Hanım, sağlık sorunları nedeniyle ve Latife Hanım'ı da görmek arzusuyla İzmir'e gitti. Uşakîzâde Âilesi'ne ait köşkte (bugün Latîfe Hanım Müzesi) 28 gün Latîfe Hanım'ın konuğu olan Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923 tarihinde vefât etti. Mustafa Kemal Atatürk ile Latîfe Hanım, 29 Ocak 1923 tarihinde, Muammer Bey’in Göztepe'deki Uşakîzâde Köşkü'nde dinî nikâhla evlendiler. Mareşal Fevzi Çakmak ve Kâzım Karabekir Paşalar, Mustafa Kemal’in, Mustafa Abdülhâlik Renda ile Salih Bozok ise Latîfe Uşakî’nin nikâh şâhidi idi. Bu nikâhta yaşanan ilkler, sekiz ay sonra Merkez Kadısı Hüseyin oğlu Ömer Fevzi tarafından belge haline getirilmiş ve tasdik edilmiştir. Eşinin isteği üzerine TBMM’deki oturumları izlemeye giden Latîfe Hanım, TBMM'ye giren ilk kadındır. Gazi Mustafa Kemal Paşa ile Latîfe Hanım’ın evliliği, 5 Ağustos 1925 günü sona erdi. Boşanma haberi, 12 Ağustos 1925 günü hükûmet bildirisi ile duyuruldu. 12 Temmuz 1975 tarihinde İstanbul'da 76 yaşındayken göğüs kanserinden hayatını kaybetti. Latife Uşakî'nin anıları ve sakladığı kıymetli belgeler Türk Tarih Kurumu'nda saklanmaktadır.

Details
previous
Go to Page: / 1
next